Almanya’da İslamofobia zirvede, vakalar iki katına çıktı

 

 

Bochum'da gamalı haçla işaretlenmiş bir caminin kundaklanmaya çalışılması, Saksonya'da Müslüman bir ailenin kapısının aşırı sağcı bir komşu tarafından kurşunlanması, Berlin'de Hamas'a üye olup olmadığı sorulan bir kadının tren raylarına itilmesi.  

 

Bunlar, İslamofobi ve Müslüman karşıtı nefreti izleyen STK'lardan oluşan CLAIM ağı tarafından geçen yıl Almanya'da kaydedilen 1.926 Müslüman karşıtı olaydan bazıları. Bu rakam 2023 yılına kıyasla %114'lük bir artışa işaret ederken, olaylar özellikle 7 Ekim'de Hamas'ın Gazze'den İsrail'e düzenlediği saldırının ardından tırmanışa geçti.  

 

Rima Hanano, raporu sunmak üzere Pazartesi günü Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, ana akım partiler popülaritesi artan aşırı sağcı ve İslam karşıtı partilerin politikalarını benimsedikçe, yetkililerin bu olguya yeterince ilgi göstermediğini ve hatta varlığını inkar ettiğini söyledi.        

 

Programında İslam'ın Almanya'ya ait olmadığını belirten Almanya için Alternatif (AfD), geçtiğimiz yıl anketlerde ikinci sıraya yükselerek ana akım partileri göç konusunda daha sert konuşmaya sevk etti.  

 

Hanano, "Sokaklar, otobüsler ya da camiler artık Müslüman olan ya da öyle algılanan insanlar için güvenli yerler değil" dedi. "Müslüman karşıtı ırkçılık hiçbir zaman bugünkü kadar toplumsal olarak kabul edilebilir olmamıştı ve toplumun ortasından geliyor."

 

CLAIM, kayıt altına alınan olayların, ortaya çıkma korkusu ve izleme kurumlarının eksikliği nedeniyle muhtemelen toplamın sadece bir kısmı olduğunu, İslami dini mekanlara, mezarlıklara ve diğer kurumlara yönelik 90 saldırıyı içerdiğini yazdı.  

 

Bireylere yönelik saldırıların çoğu sözlü tacizden oluşuyor ve kadınları hedef alıyordu. Ayrıca dört cinayet teşebbüsü de yaşandı.

 

Almanya'daki Müslüman nüfus, özellikle 2015-16 yıllarındaki göçmen akınından bu yana hızla artmakta olup toplamda 5,5 milyona ya da toplam nüfusun %6,6'sına ulaşmıştır.

 

İslamofobik olaylar artıyor

 

CLAIM raporu, geçen yıl içişleri bakanlığı tarafından kaydedilen İslamofobik suçlardaki %140'lık artış ve her iki Almandan birinin İslamofobik görüşlere sahip olduğunu gösteren bir anketle örtüşüyor.

 

Alman hükümeti ve STK'lara göre antisemitizm, Hamas liderliğindeki Filistinli İslamcı militanların 7 Ekim'deki sınır ötesi saldırısının ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik yıkıcı askeri harekatının ardından da yükseldi.

 

Holokost'taki sorumluluğu nedeniyle antisemitizm konusunda özellikle hassas olan bir ülkede, Alman yetkililer bu sorunu Müslüman karşıtı olaylardan daha yüksek sesle kınadılar.

 

Ekonomi Bakanı Robert Habeck, duygusal bir videoda Almanya'daki bazı Müslüman cemaat gruplarını Hamas ya da Yahudi karşıtı nefretle aralarına mesafe koyma konusunda "çok tereddütlü" davranmakla suçladı.

 

Hükümet geçtiğimiz yıl İslamofobi konusunda görevlendirdiği uzmanlar tarafından hazırlanan ve ayrımcılıkla mücadeleye yönelik bir dizi tavsiyeyi içeren ilk bağımsız raporunu yayınladı.

 

Aile Bakanı Lisa Paus, son dönemde hem Müslüman karşıtı hem de antisemit olaylardaki artışın "dramatik" olduğunu ve hükümetin bu konuda çalışan sivil toplum projelerine fon sağlayarak erken yaşlardan itibaren önleme çalışmaları yapmaya çalıştığını söyledi.

 

Ancak CLAIM'den Hanano şimdiye kadar yeterli adım atılmadığını söyledi.

"Yıllardır bu konuda uyarılarda bulunmamıza rağmen, bu durum hala çok az kabul görüyor" dedi. "İhtiyacımız olan şey, Müslüman karşıtı ırkçılıkla gerçekten mücadele edecek siyasi iradedir."


 

KAYNAK: https://www.jpost.com/international/article-807534

                https://kokludegisim.net/

Özet
:
Alman hükümeti tarafında ülkedeki İslamofobik saldırı ve tutumları belgelemesi için oluşturulan İslam ve Müslüman Düşmanlığı Karşıtı İttifakı'nın (CLAIM) hazırladığı raporda, ülkede 2023’te Müslüman karşıtı 1926 vakanın kaydedildiği ortaya çıktı.
Resim
Türkçe
X