AMAZON ve GOOGLE, İsrail'in süper bilgisayar projesinden çekildi
İsrail İnovasyon Otoritesi (IIA) ile teknoloji devleri Amazon ve Google arasında devlete ait bir süper bilgisayarın geliştirilmesine ilişkin görüşmeler beklenmeyen önemli gelişmelerle çökmüş görünüyor.
Görüşmelerin kesilmesinin ardından İsrail hükümeti projeyi diğer teklif sahiplerine açarak alternatif bir teknolojik ortaklığa geçişin sinyallerini verdi.
Globes tarafından bildirildiği üzere, süper bilgisayar projesi için açılan ihale 290 milyon NIS (yaklaşık 79,4 milyon $) değerinde olup, kazanan teklif sahibi 160 milyon NIS (44 milyon $) devlet hibesi alacak.
Tartışmalı Nimbus bulut anlaşması da dahil olmak üzere daha önce İsrail ile askeri bağlantılı başka projelerde de çalışmış olan Amazon ve Google farklı nedenlerle ihaleden çekildi. Google, projenin mali açıdan fizibil olmadığını gerekçe göstererek ihaleden çekilirken, Amazon ihaleye katılmış ancak sonuçta seçilememiştir.
İlerleme konusundaki isteksizliklerine rağmen İsrail hükümeti, uygulamaları sadece İsrail'in akademik ve endüstriyel sektörlerine değil aynı zamanda askeri aygıtlarına da fayda sağlayacak olan son derece karmaşık hesaplamalar yapabilen bir süper bilgisayar geliştirmeyi amaçlayan bir projeyi ilerletme niyetini sürdürüyor.
Süper bilgisayarın ilaç geliştirme, nükleer simülasyonlar ve otonom araçların eğitimine yardımcı olmak için kentsel ortamların ayrıntılı üç boyutlu modellerinin oluşturulması da dahil olmak üzere çeşitli kullanımları desteklemesi bekleniyor.
Ancak bu teknolojinin en endişe verici yönü, özellikle Filistinlilerin daha iyi gözetlenmesi ve işgal altındaki topraklarda yasadışı İsrail yerleşimlerinin genişletilmeye devam edilmesi yoluyla İsrail işgal aygıtının güçlendirilmesindeki potansiyel rolüdür.
Nimbus Projesinin Uğursuz Etkileri
Amazon ve Google'ın ihalede ilerleyememesi, 2018'de başlatılan ve Mayıs 2021'de ciddi bir şekilde faaliyete geçen 1,2 milyar dolarlık bir girişim olan Project Nimbus'a katılımları nedeniyle artan uluslararası öfkenin ortasında geldi.
Hem Amazon Web Services (AWS) hem de Google'ın dahil olduğu proje, İsrail hükümeti ve ordusuna Filistinlileri izleme, takip etme ve bastırma kabiliyetlerini artıracak bulut bilişim hizmetleri sağlamak üzere tasarlandı. Proje, İsrail'in askeri işgalini ve apartheid sistemini sağlamlaştıracak bir başka araç olarak görülüyor.
Nimbus Projesi sadece gözetimdeki doğrudan rolü nedeniyle değil, aynı zamanda Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerinin yasadışı genişlemesini kolaylaştırdığı için de ağır eleştirilere maruz kaldı. Nimbus kapsamında geliştirilen teknoloji, Filistin direnişini izlemek ve bastırmak için gerçek zamanlı veri analizi ve gözetim araçları sağlayarak İsrail ordusu ve hükümetinin Filistin toprakları üzerindeki kontrolünü güçlendirmesini sağlıyor.
Proje aynı zamanda İsrail'in, uluslararası toplum tarafından uluslararası hukukun ihlali olarak sürekli kınanan yasadışı yerleşimlerini yönetme ve genişletme kabiliyetini arttırmak için de kullanılıyor.
Nimbus ve benzeri projelerde kullanılan teknoloji, teknoloji devleri ve devlet kurumları arasındaki askeri-endüstriyel işbirliğinin daha geniş bir eğiliminin bir parçasıdır ve aktivistler bu işbirliğinin Filistinlilerin ezilmesinde doğrudan suç ortağı olduğunu söylemektedir.
B'Tselem, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi insan hakları örgütleri İsrail'i bir apartheid devleti olarak nitelendiriyor; İsrail hükümeti güçlü gözetleme araçlarının yardımıyla Filistin toprakları üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdıkça bu nitelendirmeyi görmezden gelmek giderek zorlaşıyor.
İç Direniş ve Büyüyen Protestolar
Hem Amazon hem de Google, bu kadar yaygın insan hakları ihlallerinde bulunan bir rejimle çalışmanın etik sonuçlarına ilişkin endişeler nedeniyle çalışanlarından İsrail ile bağlarını koparmaları yönünde artan bir baskıyla karşı karşıya kaldı.
Yüzlerce Google çalışanı, şirketin Project Nimbus'a katılımını kınayan ve sözleşmeyi İsrail'in gözetim devletinin ve Filistinlileri izleme, gözaltına alma ve kriminalize etme yeteneğinin doğrudan bir destekçisi olarak tanımlayan açık bir mektup imzalamıştı.
Mektupta, özellikle Nimbus kapsamında geliştirilen araçların İsrail devletinin Filistinli sivilleri izleme, zorla tahliyeleri kolaylaştırma ve yerleşim inşaatlarını genişletme kabiliyetini artırması beklendiğinden, bu teknolojik gelişmelerin İsrail ordusunun Filistin'deki operasyonlarını desteklemek için kullanılma biçimine duyulan öfke dile getirildi.
Mektubu imzalayanların birçoğu, bu tür sözleşmelerin ahlaki vicdanları üzerindeki caydırıcı etkisini vurgularken, eski bir çalışan olan Ariel Koren, Google içinde projeye karşı direnişi örgütledikten sonra işten çıkarıldığını kamuoyuna açıkladı.
Amazon'a da uzanan bu şirket içi protestolar, şirketleri İsrail işgalindeki rollerinden sorumlu tutmaya yönelik daha büyük ve küresel bir hareketin parçası. Teknoloji çalışanları ve aktivistlerin Amazon ve Google'ın İsrail askeri operasyonlarına destek vermeyi durdurması talebiyle gösteriler düzenlediği ABD de dahil olmak üzere dünya çapında protestolar patlak verdi.
Soykırım ve Şirketler Üzerinde Artan Baskı
Son 15 ayda İsrail'in Gazze'de birçok insan hakları grubu ve uzmanın soykırım olarak nitelendirdiği eylemler gerçekleştirmesi, İsrail'in askeri ve gözetim operasyonlarını destekleyen şirketlerin boykot edilmesi çağrılarını daha da yoğunlaştırdı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarının yol açtığı kitlesel ölümler, yerinden edilme ve yıkım, devam eden kuşatma ile birleştiğinde Amazon, Google ve diğer şirketlerin İsrail ile ilişkilerini kesmeleri yönündeki küresel baskı bir dönüm noktasına ulaştı.
Bu şirketlerin İsrail'in askeri altyapısına dahil olması, aktivistler ve insan hakları grupları tarafından sadece Filistinlilerin haklarının ihlali olarak değil, aynı zamanda devam eden zulme doğrudan suç ortaklığı olarak görülüyor.
Uluslararası toplum İsrail'in Gazze ve işgal altındaki topraklardaki eylemlerini kınamaya devam ederken, büyük şirketlerin iş uygulamalarını insan haklarıyla uyumlu hale getirip getirmeyeceği ya da işgal ve apartheid'dan kâr etmeye devam edip etmeyeceği sorusu önemini koruyor.
İşgalde Teknolojinin Görünmeyen Rolü
İsrail'in Filistinlilerin yaşamlarını kontrol etmek için ileri teknolojiler geliştirme planları devam ederken, Amazon ve Google gibi şirketlerin rolü küçümsenemez. Oluşturulmasına yardımcı oldukları süper bilgisayar altyapısı sadece akademik veya endüstriyel amaçlar için değil, İsrail'in askeri kontrolünü güçlendirmek, yerleşimlerini genişletmek ve Filistinli sivillere yönelik gözetimini derinleştirmek için de kullanılıyor.
İsrail, Amazon ve Google arasındaki müzakerelerde yaşanan bu aksaklık anlık bir gerileme olsa da altta yatan gerçeği değiştirmiyor: teknoloji ırk ayrımcılığının hizmetinde silah olarak kullanılıyor.
Bu şirketleri sorumlu tutmaya yönelik küresel hareket büyüdükçe, bu teknolojik suç ortaklığının sadece bir iş fırsatı değil, aynı zamanda Filistinlilerin özgürlüğüne ve insan haklarına doğrudan bir hakaret olduğu daha da netleşiyor.