Amerika'daki en büyük etnik grup hangisi?

Amerika'nın en büyük etnik grubu hangisidir?

Normal insanlar köklerimizin Britanya İmparatorluğu'na dayandığını düşünebilir, çoğunluğu beyaz olan nüfusumuzu gözlemleyebilir, etraflarında konuşulan dile kulak verebilir ve bariz cevabın “İngilizler” olduğu sonucuna varabilir.

Ancak, örneğin bir veri köşesi yazacak kadar inek olanlarımız, “aslında, aslında ...” diye paraşütle atlamak için can atarak kanatlarda bekliyor olacaktır. Çünkü “etnik grubu” tanımlamak zor olsa da, en ayrıntılı Nüfus Sayım Bürosu soy verileri tutarlı bir şekilde Amerika'daki en yaygın soyun gerçekten de Alman olduğunu gösteriyor!

Bu sezgisel olarak mantıklı. 1800'lerde Almanya (ya da Avrupa'nın Almanya'ya dönüşecek kısımları) Amerika Birleşik Devletleri'ne diğer tüm ülkelerden oldukça büyük bir farkla daha fazla göçmen göndermiştir. O tarihlerde ülkenin nüfusu hesaba katılırsa, 1820'de kayıt tutmaya başladığımızdan bu yana Amerika'nın herhangi bir ülkeden aldığı en büyük göçmen dalgasıdır.

Peki ya inek sezgilerimiz bizi bir kez daha yanılttıysa ve normal insanlar her şeyi en başından beri biliyorlarsa?

Almanlar, Amerikan Toplum Araştırması'nın sorduğu şu soru sayesinde uzun zamandır hüküm sürüyor: “ Aşağıdaki kişinin soyu ya da etnik kökeni nedir?” Ancak 2020'de nüfus sayımı, neredeyse aynı konuyu ele alan daha ayrıntılı bir ırk sorusunu piyasaya sürdü. Bu soru, insanları sadece ırklarıyla ilgili bir kutuyu (“Beyaz” veya “Siyah veya Afrikalı Amerikalı” etiketli) işaretlemeye değil, aynı zamanda “kökenlerinin” ayrıntılarını (“örneğin, Alman, İrlandalı, İngiliz, İtalyan, Lübnanlı, Mısırlı, vb.”) kaydetmeye de teşvik etti.

Bu ölçüye göre, dünya tersine döndü - ve bu kez İngilizler zirvede.

Nüfus Sayımı 2020 sonuçlarına göre, 46,6 milyon insanımız en azından biraz İngiliz kökenli olduğunu iddia ederken, sadece 45 milyon insanımız biraz Alman kökenli olduğunu iddia ediyor. (Sadece tek bir etnik kökene sahip olduğunu iddia edenlere bakarsanız, İngilizler 25,5 milyona 15,4 milyonla Almanları geride bırakıyor).

İngilizler artık Almanları geride bırakıyor ve özellikle sadece Avrupalı ya da diğer İspanyol olmayan Beyaz kökenlilere odaklandığımızda ülkenin büyük bölümünde en büyük etnik grup olarak nitelendiriliyor. (Nüfus Sayım Bürosu'nun Hispanik Amerikalılar, Amerikan Yerlileri ve Pasifik Adalıları nasıl ölçtüğü hakkında daha fazla bilgi için önceki yazılarımıza bakınız).

Bu belirgin tersine dönüşe güvenmeli miyiz? Bunu cevaplamak için muhtemelen neden olduğunu açıklamamız gerekir. Ama açıklayamayız. Elbette, Nüfus Sayım Bürosu iki soruyu farklı şekilde ölçmektedir. Soy sorusu için sadece iki yanıta bakarken, yenilenmiş ırk sorusu için en az altı yanıta bakıyor ve insanları ırk sorusunu yanıtlamaya zorlamak için daha fazla çaba sarf ediyor. Ancak bu farklılıkları açıklıyor gibi görünmüyordu. Biz de araştırmaya devam ettik.

Çok geçmeden saçma sapan bir teori geliştirdik: İngiliz sömürgeciliğinin izlerini hala taşıyan bir ülkede, insanların “İngiliz” kelimesini belirli bir etnik gruptan ziyade bir kalıp olarak düşünmesi mümkün görünüyor. Tıpkı Amişlerin, Amiş olmayan tüm yurttaşlarına, ister Slovak ister Salvadorlu olsunlar, “İngiliz” demeleri gibi.

Pew'deki dostlarımız kısa süre sonra bizi bir başka ünlü anket metodolojisi uzmanı ve eski AAPOR başkanı, Washington'un Maryland banliyölerinde bulunan büyük bir anket şirketi olan Westat'ın emekli başkan yardımcısı Roger Tourangeau ile temasa geçirdi. Bir çift analizde Tourangeau ve işbirlikçileri, örneklerin Nüfus Sayım Bürosu gibi anket tedarikçilerinin bizi elmadan elmaya, tozdan toza karşılaştırabilecekleri cevaplara yönlendirmelerine yardımcı olabileceğini bulmuşlardır.

Tourangeau, “Kendi hallerine bırakıldıklarında, insanlar kendileri hakkında ayırt edici olan şeyleri vurgulamaya çalışabilirler - ve Alman soyu İngiliz soyundan daha ayırt edici görünebilir” dedi ve ekledi: “Bence birden fazla olası yanıtı olan insanlar örnekler arasında gördüklerine sarılabilirler.”

Anket psikolojisi üzerine çalışmaları bugüne kadar 60.000 şekilde alıntılanmış bir caz davulcusu olan Stanford Üniversitesi'nden Jon Krosnick ise “Tüm bunların bize gösterdiği şey, kelimelerin önemli olduğudur” dedi. Bu alanda çalışan profesyoneller bu konuda yüzlerce makale yayınladı. Bir sorunun sözcüklerini değiştirdiğinizde, genellikle farklı sonuçlar elde edersiniz.”

Dolayısıyla, İngilizler ve Almanlar arasındaki zirve mücadelesinde bize göre kazanan belli: İnsanlara soy ağaçlarını zihinsel olarak sallarken İngiltere'ye dikkat etmeleri hatırlatıldığında, onu buluyorlar. Nüfus Sayım Bürosu, yıllık Amerikan Toplum Araştırması'ndaki ırk sorusuna örnek olarak İngilizce'yi eklediğinde ve böylece bu geçmişi zihnimizde daha belirgin hale getirdiğinde, formun daha aşağısındaki ayrı soy sorusuna “İngiliz” yanıtını verme olasılığımızın da aniden arttığını düşünün.

KAYNAK: https://www.washingtonpost.com/