Gershkovich gazeteci miydi yoksa ajan mı?
MİT aracılığıyla Rusya, ABD, Almanya, Polonya, Slovenya ve Norveç ülkeleri arasnda gerçekleştirilen esir takası kamuoyunda oldukça dikkat çekti. Özellikle hem Biden'in hem de Putin'in ülkelerine dönen ajanları bizzat havaalanında karşılamaları muhtemelen ülkeleri için fedakarlık yaptığı düşünülen bu kişilere karşı sergilenen bir vefa gösterisiydi.
Değiş-tokuş operasyonunda takas edilenler arasında yer alan Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich dikkat çekici bir isim. Kendisi ve batılı kaynaklar onun gazetesi adına Rusya'da muhabir olarak bulunduğunu ve yaptığı faaliyetlerin gazetecilikten başka bir şey olmadığını savunurlarken Rusya, gazeteciyi ajanlık yapmakla suçlayıp hapse attı.
Evan Gershkovich hakkında Russia Today için bir yazı kaleme alan Yazar Robert Bridge'in makalesini okuyuclarımız için çevidik:
Geçen yıl Rusya'da casusluk suçlamasıyla tutuklanan Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich'in zeki olup olmadığı konusunda jüri henüz kararını vermemiş olsa da, kesinlikle cesur olduğunu söylemeye gerek yok.
Casus Casusa Karşı'nın son bölümünü yeni öğrenenler için 32 yaşındaki Gershkovich, Mart 2023'te Rusya'nın Ekaterinburg kentindeki bir restoranda Rusya'nın savunma sanayisine ilişkin gizli bilgileri aktarırken yakalandı. Gershkovich'i bu olayda özellikle 'cesur' yapan şey, casusluk şüphesinin Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunun tam ortasında ve Moskova'nın iç güvenlik aygıtının 7/24 yüksek alarmda çalıştığı bir dönemde gerçekleşmiş olması. Buna bir de patlayan vatanseverlik oranları eklenince, Anavatan en ölümcül Bond kızını bile mutlu saatlerdeki züppe sarışınlara benzetiyor (züppe sarışınlar alınmasın elbette). Başka bir deyişle, genç muhabir savaş bölgesine girip Rusya'nın askeri çekmecesini karıştırırken ne düşünüyordu acaba?
Bu sorunun cevabını hiçbir zaman tam olarak bilemeyecek olsak da, Batılı liberallerle mükemmel bir uyum içinde olan Rus muhalefeti, Rusya ve Batı arasındaki tarihi esir takasının bir parçası olarak geçen hafta serbest bırakılan ukala Gershkovich'i savunmak için hemen harekete geçti. Genç adamın gerçekten (gerçekten!) CIA'in Alaycı Kuş olayının bir parçası olmadığını, aksine tek yapmak istediği masum bir araştırmacı gazetecilik yazısı yazmak olduğu halde alçak Ruslar tarafından gizli verileri kabul etmesi için kandırıldığını söylüyorlar.
Ancak modern teknolojinin mucizesi sayesinde, Gershkovich'in kendini suçlamak için takdire şayan bir iş yaptığını gösteren ikna edici kanıtlar var. Rus ajanlar tutuklama yapmak üzere harekete geçmeden birkaç saniye önce muhabirin kendisinden bilgi aldığı Rus savunma sanayii yetkilisine, olası 'yanlış anlamaları' önlemek için gerekli önlemlerin alındığına dair güvence verdiği duyuluyor.
"Belgeleri gördüğümüzü bile yazmayacağız" dedi.
Ardından, adli bataklığa daha da batarak, "[bilgi] topladığımızdan şüphelenilmeyecek ve hiç kimse [bilgi] sızdırdığından şüphelenmeyecek" dedi. Bu kurnazca açıklamanın ardından Gerschkovich kaynağına "[verileri] evde bırakmasını... bu sadece bir röportaj" istediğini söyledi.
Bu olay, Gershkovich'in söz konusu verileri içeren bir flash belleği gizlemeye çalıştığı sırada ve restorandan apar topar çıkarılmadan birkaç dakika önce gerçekleşmiştir.
Olayla ilgili açıklama yapan Kremlin, gazetecinin "suçüstü yakalandığını" söylerken, Rusya Soruşturma Komitesi de ABD istihbarat topluluğu adına casusluk yaptığını iddia etti. Bunun doğru mu, yanlış mı, yoksa bu casusluk geriliminde karanlık bir orta yol mu olduğunu muhtemelen hiçbir zaman kesin olarak bilemeyeceğiz. Ancak Rusya'nın, büyük oyunda sadece bir 'piyon' olan meraklı gazeteciyi, gelecekteki hapishane takaslarını göz önünde bulundurarak değerli bir satranç taşı olarak kullanma umudu taşıması gibi belirgin bir olasılık var.
Ama asıl soruya geri dönelim: Gergin Gershkovich ne düşünüyordu? Tüm bunlar kulağa çok tanıdık geliyor, değil mi? Batı, Julian Assange adında Avustralyalı bir medya figürünü yaklaşık 15 yıl boyunca neredeyse aynı suç faaliyetlerinde bulunduğu için dünyanın dört bir yanında hararetle takip etti. Bu kovalamaca Haziran ayında WikiLeaks'in kurucusu, sızdırılan belgelerin kötü şöhretli yayıncısı, uzun süredir aranan özgürlüğünü güvence altına almak için Casusluk Yasası kapsamındaki tek bir suçlamayı kabul ettiğinde hayal kırıklığı yaratan bir şekilde sona erdi.
Washington'da pek çok kişi Assange'ın serbest bırakılmasını kutlarken, bazıları da açık bir öfke dile getirdi.
Örneğin eski Cumhuriyetçi başkan yardımcısı ve eski CIA şefi Mike Pence, Assange'ın savunma anlaşmasını "silahlı kuvvetlerimizin kadın ve erkeklerinin ve ailelerinin hizmet ve fedakârlıklarını lekeleyen [bir] adalet ayıbı" olarak nitelendirdi.
"Julian Assange savaş zamanında askerlerimizin hayatlarını tehlikeye attı ve yasaların en geniş kapsamına göre yargılanmalıydı" diye haykıran Pence yumruklarını sıkarak ses tonunu yükseltti: "Ordumuzun güvenliğini ya da Birleşik Devletler'in ulusal güvenliğini tehlikeye atan hiç kimse için hapse girmekten kaçınmak adına savunma anlaşmaları yapılmamalıdır. Asla."
Bay Pence'in, farklı koşullar altında Assange gibi "savaş zamanında askerlerin hayatını tehlikeye atmış" olabilecek Gershkovich'e karşı tamamen farklı bir tutum sergileyeceğini öne sürmek için çok az ikna gerekebilir.
YAZAR: Robert Bridge
Robert Bridge Amerikalı bir yazar ve gazetecidir. 'Midnight in the American Empire' (Amerikan İmparatorluğunda Gece Yarısı), How Corporations and Their Political Servants are Destroying the American Dream kitaplarının yazarıdır.
KAYNAK: https://www.rt.com/