İsrail, Gazze ve Lübnan savaşlarının ekososyal maliyeti altında eziliyor
Gazze'de süregiden soykırım savaşı ve ateşkese rağmen Lübnan'a karşı devam eden savaş İsrail'in geleceğini yeniden şekillendirmeye devam ederken, İsrail büyük bir göç dalgası ve zorlanan askeri kabiliyetleriyle büyük insani, askeri ve mali kayıplara uğruyor.
Muhammad Dawood Al-Ali ve Muhammad Watad'ın Al-Jazeera Arabic internet sitesinde kaleme aldıkları yazıya göre, Gazze ve Lübnan'a karşı yürütülen savaş 15. ayına girerken İsrail sadece cephede değil kendi sınırları içinde de bir krizle karşı karşıya.
Raporlarında İsrail Konut ve Göçmenlik Kurumu'nun rakamlarına yer veren yazarlar, savaşın başladığı Ekim 2023'ten bu yana 600.000 İsraillinin ülkeyi terk ettiğini ve bunun İsrail'in kurulduğu 1948'den bu yana en büyük göç dalgasına işaret ettiğini belirtiyor.
Yazarlar bu kitlesel göçün nedenlerinin çok yönlü olduğunu savunuyor. Devam eden askeri çatışma, ekonomik istikrarsızlık ve artan güvenlik endişeleri, özellikle profesyonel ve akademik sektörlerde çalışan birçok kişiyi yurt dışına taşınmaya itti. Kanada ve birkaç Doğu Avrupa ülkesi gibi ülkeler önemli destinasyonlar haline geldi; Kanada, İsraillilere verilen geçici çalışma vizelerinde bir önceki yıla göre %500 artış olduğunu bildirdi.
Özellikle araştırmacılar ve bilim insanları, İsrail'in istikrarsız güvenlik durumu ve ekonomik belirsizliğin mesleki hedeflerini gerçekleştirmeyi imkansız hale getirdiğini düşündükleri için yurtdışına sığınan en büyük gruplar arasında yer alıyor.
Bu kitlesel göç sadece gidenler için kişisel bir kayıp değil, aynı zamanda İsrail'in demografik hedefleri için daha derin bir krizi temsil ediyor. İsrail konusunda uzman Helmy Moussa raporda, bu tersine göçün Siyonizm'in temel ideallerinden biri olan “sürgünlerin toplanması” idealini baltaladığını belirtiyor. Yahudi devletinin Yahudiler için küresel bir sığınak olma arzusu, kendi vatandaşlarının bu şekilde ülkeyi terk etmesiyle ciddi bir şekilde zora giriyor.
İnsani ve Askeri Kayıplar Artıyor
Devam eden çatışmaların insani bilançosu sarsıcı olmaya devam ediyor. Savaş devam ederken İsrail de önemli kayıplar verdi. 7 Ekim 2023'te Filistin Direnişi, hem askeri personel hem de sivillerden oluşan 1.160'tan fazla İsraillinin ölümüne ve 1.900'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan sürpriz bir saldırı başlatmıştı. Yaralıların birçoğunun durumu ciddiyetini korurken, aralarında asker, subay ve yabancı uyrukluların da bulunduğu 251 kişinin kaçırılması ulusal travmayı daha da derinleştirdi.
İsrail askeri güçleri üzerinde devam eden kayıplar da oldukça ağır olmuştur. İsrail Savunma Bakanlığı'nın resmi rakamlarına göre, 384'ü Gazze'deki kara operasyonları sırasında olmak üzere 800'den fazla İsrailli asker ve subay çatışmalarda hayatını kaybetti. Lübnan'la olan kuzey cephesinde de 131 İsrailli hayatını kaybetti ve yaralanan İsrail askerlerinin toplam sayısı 5,400'ü aştı. (Bunlar Filistinli ve bağımsız kaynaklar tarafından defalarca sorgulanan resmi rakamlardır - PC)
Savaş devam ederken İsrail ordusu önemli operasyonel zorluklarla da karşı karşıya. Özellikle İsrail Hava Kuvvetleri yoğun bir baskı altında faaliyet gösteriyor. F-15 gibi eski modeller de dahil olmak üzere savaş uçakları binlerce uçuş saati biriktirerek beklenen ömürlerini aştı. Bu durum İsrail'in hava yeteneklerinin ne kadar hazır olduğu konusunda endişelere yol açmıştır. İsrail gazetesi Maariv'de yer alan bir haberde, İsrail'in 27 Kasım 2024'te Hizbullah ile ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin kısmen askeri teçhizat stoklarını yenileme ve hava kuvvetleri üzerindeki ciddi baskıyı giderme ihtiyacından kaynaklandığı vurgulandı.
Maariv'den Avi Ashkenazi'nin de aralarında bulunduğu askeri analistler, İsrail'in şimdi özellikle ABD ve Almanya'dan yeni savaş uçakları, tanklar ve diğer askeri donanımlar için büyük alımlar yapması gerekeceğini öne sürüyor. İsrail'in savunma altyapısına verilen zararın askeri hazırlığı açısından uzun vadeli sonuçları olması muhtemeldir.
Mali ve Ekonomik Maliyetler Yükseliyor
Savaş İsrail ekonomisi üzerinde de ağır bir yük oluşturdu. İsrail Maliye Bakanlığı'na göre savaşın maliyeti şu ana kadar 106,2 milyar şekele (yaklaşık 29,1 milyar dolar) ulaştı ve 2025 yılına kadar toplam harcamaların 250 milyar şekele (70 milyar dolar) çıkması bekleniyor. El Cezire'nin haberine göre, bu maliyetler askeri harcamaları, silah tedarikini ve çatışmanın nihai çözümünü takip edecek yeniden inşa çabalarını içeriyor.
Doğrudan mali yüklere ek olarak, İsrail'in daha geniş ekonomisi de kilit sektörlerdeki aksaklıklardan etkilendi. Turizm sektörü özellikle ağır darbe aldı ve gelen turist sayısındaki kayıp yaklaşık 18,7 milyar şekel (5,2 milyar dolar) oldu. İç turizm de önemli bir darbe almış ve 210 milyon dolarlık ek bir kayba yol açmıştır. Savaş, Eilat limanına ve diğer altyapılara yapılan saldırıların lojistik zorluklara neden olmasıyla ticareti daha da aksattı.
Dahası, İsrail devam eden çatışmalardan önemli ölçüde ikincil zarar da görmüştür. Kuzey bölgelerinde ve Golan Tepelerinde yaklaşık 55.000 dönüm ormanlık ve açık arazi tahrip edilmiştir. Bu kayıplar, doğrudan askeri operasyonlarla bağlantılı olmasa da, daha geniş ekonomik zarara katkıda bulunmakta ve savaşın ülke üzerindeki yaygın etkisini göstermektedir.
Stratejik Gerilemeler: İsrail'in Uzun Vadeli Hedefleri Üzerindeki Etkisi
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, İsrail'in bölgedeki stratejik kazanımlarını vurgulamaya hevesli olsa da uzmanlar bu askeri zaferlerin uzun vadeli ulusal çıkarlara mal olabileceğine dikkat çekiyor. Örneğin, özellikle İsrail'in bilim ve teknoloji çevrelerinden yetenekli kişilerin ülkeden kaçması, ülkenin gelecekteki ekonomik beklentileri açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor.
Araştırmacı Mohammed Al-Bahnasi'nin de belirttiği gibi, birçok genç profesyonel ve araştırmacı savaşın getirdiği ekonomik belirsizlik nedeniyle İsrail'i terk ediyor. Genellikle kariyerlerinin zirvesinde olan bu kişiler, kendilerine ekonomik istikrar ve mesleki tatmin sunabilecek ülkelerde daha iyi fırsatlar arıyor. İsrail'in entelektüel sermayesinin bu tersine göçü, özellikle teknoloji, bilim ve inovasyon alanlarında ülkenin ekonomik geleceği için ciddi bir endişe kaynağıdır.
Değişen İsrail
İsrail'in Gazze ve Lübnan'a açtığı savaşın bedeli insani, askeri, mali ve sosyal olmak üzere çok yönlü oldu. Savaş uzadıkça ülkenin geleceği de giderek belirsizleşiyor. İsrail nüfusunun önemli bir kısmının göç etmesi, askeri kaynaklarının tükenmesi ve ciddi ekonomik hasar, derin bir krizle boğuşan bir ulusa işaret ediyor.