İsrailli uzman: "Bir gün İHA'ların bizi de vurabileceğini düşünmemiştik"

 

 

 

 

İsrail'de yayın yapan YNET haber ajansı, İsrail ordusunun İHA ve SİHA saldırılarına karşı yaşadığı şok ve çaresizliği anlatan uzun bir yazı yayınladı. Yazıda şu an için İsrail'in sahip olduğu dünyanın en pahalı ve en iyi hava savunma sistemlerinin engellemekte aciz kaldığı İran, Hizbullah ve Ensarullah dron saldırılarılarına karşı ordunun hazırlıksız olduğu itiraf edilirken alınabilecek karşı tedbirlerle ilgili konunun uzmanlarının fikirlerine başvuruluyor. Aynı zamanda yazıdan çıkan başka bir sonuç da İsrail'in gizlemeye çalıştığı kayıpların aslında çok yüksek olduğu ve bu durumun toplumu yoğun bir şekilde travmatize ettiği gerçeği.

 

İHA'ları sadece bizim geliştirdiğimizi sanıyorduk, saldırılara hazırlıklı değildik'

 

İHA'lar savaşta Hizbullah'ın etkili saldırı silahı haline geldi, ölümlere, yaralanmalara, ağır hasara ve İsrail Hava Kuvvetleri'nin başının epeyce ağrımasına neden oldu; bu basit insansız hava araçları İsrail'in sofistike hava savunma sistemlerinden kaçmayı nasıl başardı? Ve İsrail bu tehdidi bunca yıl nasıl göz ardı etti? 

 

Refael Kauders ve eşi Judith, yedek askerlik görevine gitmeden önce evlilik yıldönümlerini kutlamak için bir hafta sonu tatiline çıktılar. Kutlayacak çok şeyleri vardı: dört sevimli çocuk, Tzur Hadassah'da bir ev, büyük bir aşk. 5030. Piyade Taburu'nda din ve gelenek koordinatörü olarak görev yapan 39 yaşındaki Kauders'in yedek subaylık görevine gitmesi gerekmiyordu ama o da kendi payına düşeni yapmaya kararlıydı. 

 

Kauders hafta sonu dönüşünde Dürzi kasabası Hurfeish'e doğru yola çıktı; burada piyade taburundaki yedek asker arkadaşlarıyla birlikte bir futbol sahasının yakınında kamp kurmakla meşguldü. Taburdaki bazı askerler, Lübnan sınırına yakın böyle korunmasız bir bölgede kamp kurmanın tehlikeli olduğunu düşünerek “orada kalmanın onlarca askerin hayatını tehlikeye attığını” savundu ancak kampın yeri değiştirilmedi.

 

5 Haziran Çarşamba günü öğleden sonra Hizbullah yeni bir saldırı yöntemi denedi ve yukarı Celile'deki Horfeish bölgesine doğru iki intihar uçağı fırlattı. Hizbullah'ın askerlerin nerede olduğuna dair önceden bilgi sahibi olup olmadığı ya da İHA operatörlerinin sadece hedef arayıp bulup bulmadıkları henüz net değil. Her iki durumda da insansız hava araçlarının geçtiği yer tespit edilemedi ve herhangi bir uyarı alarmı tetiklenmedi. İHA'lardan biri futbol sahasında patladı, ikincisi ise birkaç dakika daha havada asılı kalarak kurtarma ekiplerinin ilk patlamanın olduğu yere gelmesini bekledi ve ardından o da patladı. 

 

Başçavuş (yedek) Kauders öldü ve aralarında ağır yaralı bir kadın askerin de bulunduğu 12 kişi yaralandı. Saldırıdan sağ kurtulan taburdan bir yedek asker “Kendimizi atış poligonundaki ördekler gibi hissettik” dedi. 

 

İHA'lar yine kanlı bir saldırıya neden oldu.

 

IDF kapsamlı bir soruşturma yürütüleceğini ve dersler çıkarılacağını açıkladı ancak merhum Kauders'in kayınbiraderi Hizki Bezalel tedirgin. Felaketten bu yana İHA'ları araştırmaya başladı ve İsrail'in neden onlarla başa çıkamadığını anlamaya çalıştı. “Yaklaşık 2.000 dolara mal olan bir cihazın bize tüm pahalı silahlardan daha fazla sorun yaratması ve F-35 ile donatılmaya devam etmemiz ve Hava Kuvvetleri'nin bizi dinlemeyi reddetmesi beni üzüyor” dedi bu hafta. “Ordu ucuz bir çözümü düşünmek konusunda isteksiz. Bunun yerine pahalı ve sofistike silahlar geliştirmeyi tercih ediyorlar. Sorun şu ki üst düzey askeri yetkililer prestijli olmayan çözümleri düşünmek istemiyorlar. Sonuçta, hiçbir F-35 aynı anda fırlatılan yüz İHA'nın saldırısını kaldıramaz. Kızgın değiliz, sadece bir ders almalarını istiyoruz. Gerçekliğin artık değiştiğini anlamaları gerekiyor. Sadece İHA'ların nasıl çalıştığını ve bu konuda çözümlerin mevcut olup olmadığını anlamaları gerekiyor. Bugüne kadar bizim davamız hala soruşturulmadı.

 

7 Ekim'den bu yana sadece Hizbullah İsrail topraklarına yaklaşık 2.000 insansız hava aracı fırlattı. İran, Husiler ve hem Suriye hem de Irak'taki Şii milisler de İHA göndermeye çalışıyor. Bunların kaçının hedeflerini vurduğuna dair resmi bir rakam yok ancak İHA saldırılarında en az sekiz İsrailli öldü ve onlarcası yaralandı. Maddi hasar henüz tahmin edilemiyor ve İHA'ların İsraillileri sığınaklara kaçmaya zorladığı ya da hayatlarının akışını bozduğu tüm zamanlar için bir fiyat etiketi belirlemek kesinlikle imkansız.


Kafr Yasif'ten merhum Mikhail Samara, bir Hizbullah İHA'sı tarafından öldürülen (bu makalenin yayınlandığı tarihe kadar) son kişiydi; Nahariya bölgesinde İHA'yı ıskalayan bir IDF önleme roketi tarafından vurulmuştu. Aynı Hizbullah İHA saldırısında altısı asker olmak üzere 19 kişi de yaralanmıştı. İnsansız hava araçları Samara'dan önce de ölümlere sebep olmuştu. Bunlar arasında; Tel Aviv'deki dairesine isabet eden bir Husi insansız hava aracı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Yevgeny Ferder'in; Arab al-Aramshe'de kendi departmanının bulunduğu binaya düzenlenen bir insansız hava aracı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Binbaşı Dor Zimel'in; Başçavuş Yehezkel Azaria; kuzeydeki Margaliot topluluğu yakınlarında bir saldırı sonucu öldürülen Binbaşı Dan Kamhaji ve Metula yakınlarında bir saldırı sonucu öldürülen Başçavuş Nachman Nathan Hertz ve Kibbutz Kabri'de bir insansız hava aracı saldırısı sonucu öldürülen Başçavuş Valeri Chefonov bulunuyor.

 

Demir Kubbe sistemleri, Davud'un Sapanı ve Arrow füzeleri geniş bir koruma sağlarken, küçük, yavaş ve çoğu zaman sofistike olmayan bir İHA özellikle kuzeyde büyük bir tehdit haline gelebiliyor. İHA'ların ele alınması gereken bir silah haline geldiğine dair işaretler 7 Ekim katliamından çok önce de vardı. Bu neden böyle oldu? Her zamanki gibi kime sorduğunuza bağlı. 

 

Sonuç olarak, İsrail'in güvenlik sistemi ateş altındayken bu tehdide karşı çözüm bulmaya çalışıyor.

 

Mesleki zorluk büyük olsa da bu soruna öncelik verilmesi gerekiyordu.

 

İHA (İnsansız Hava Aracı), üzerinde insan pilot bulunmayan tüm hava araçlarına verilen genel bir isimdir. Bazı İHA'lar internet üzerinden ucuza satın alınabilir ve silahlandırılabilir ve ayrıca İsrail Hava Kuvvetleri veya Amerikalılar tarafından işletilen Hermes ve Eitan gibi daha büyük İHA'lar da vardır.


İHA'ların faydaları açıktır: genellikle bir savaş uçağından daha küçük, daha ucuz ve kullanımı daha basittirler; çeşitli amaçlara kolayca uyarlanabilirler ve daha basit modeller karmaşık bir operasyon veya karmaşık teknik kurulum, havaalanları veya pilotlar gerektirmez. İyi ve gelişmiş bir hava kuvvetlerine sahip olmak karmaşık bir iştir ve teknolojik imkânlara sahip zengin ülkeler tarafından sağlanabilir. Buna karşın İHA'lar terör örgütlerinin de havadan tehdit oluşturmasına olanak sağlamıştır.

 

Hizbullah 2000'li yılların başında İran yapımı İHA'ları kullanmaya başladı. İlk saldırıları mütevazıydı: neredeyse 20 yıl önce, Kasım 2004'te, Hizbullah'ın ilk İHA'sı tespit edilmeden İsrail hava sahasına girdi, kuzeydeki Nahariya üzerinde birkaç dakika havada kaldı, denize döndü ve sonra düştü. Yıllar içinde, 2006'daki İkinci Lübnan Savaşı da dahil olmak üzere Hizbullah İHA'ları tarafından daha fazla sızma oldu, ancak bunlar genellikle engellendiler. Bu arada Hizbullah çeşitli tiplerde daha fazla İran insansız hava aracı biriktirdi ve uçuş yeteneklerini geliştirmekle uğraşan 127. Birim adında özel bir insansız hava aracı bölümü kurdu. İsrail bu gelişmeleri yakından takip etti ve bazen karşılık da verdi - örneğin Aralık 2022'de İsrail Lübnan'daki 'Uthe-nit-127' tesisini bombaladı - ama her nasılsa İsrail tehdidin potansiyelini hafife aldı. Kuzeyde Hizbullah'ın hassas füze projesiyle mücadele etmek ve İran'ın Suriye'ye yerleşmesini önlemek gibi bir yığın acil görev arasında İHA'lar İsrail'in birinci önceliği değildi. Bu öncelik planı kuşkusuz bu bir hataydı.

 

Buradan neredeyse 2.000 km uzakta, Ukrayna'da yaşanan savaş bir uyarı sinyali olmalıydı. Geçen yılın başında Rusya ve İran İHA alımı için büyük bir anlaşma imzaladı. İran Rusya'ya “Shahed 131” ve “Shahed 136” insansız hava araçları tedarik etti, her ikisi de intihar amaçlı insansız hava araçları olup, tükenmekte olan pahalı Rus füzelerine ucuz bir alternatif oluşturmaktadır. Bunlar nispeten 'aptal' uçaklar ama Ukraynalılar ne kadar ölümcül olduklarını çok çabuk öğrendiler.

 

Hizbullah da bu iki tip “Shahed ”in yanı sıra başka tipte insansız hava araçlarına da sahip. Terör örgütü şu anda ağırlıklı olarak intihar dronları ve istihbarat toplama dronları kullanıyor ve kısa süre önce Hayfa limanı ve Hayfa Körfezi'ndeki güvenlik tesisi üzerinde dron uçuşlarını belgeleyen videolar yayınladı. 


Ayrıca Hizbullah'ın elinde bomba ya da füze taşıyabilen, bunları fırlatıp üslerine dönebilen ya da fırlatıp hedefe çarpabilen “Karar” tipi İran saldırı İHA'ları da bulunmaktadır. İran'ın saldırı İHA'ları İsrail'in İHA'ları kadar sofistike ve isabetli değildir ve yine de Hizbullah bunları kullanmaya karar verirse büyük hasara yol açabilir. 

 

İHA dünyasını yakından tanıyan bir kaynak, “7 Ekim'e İHA tehdidine yeterli bir yanıt vermeden ulaşmış olmamız, hava savunma sistemi ile birlikte Savunma Bakanlığı'nın başarısızlığıdır” diyor. “Ukrayna'da neler olduğunu görmeleri ve bunu İsrail gerçekliğine uyarlamaları gerekirdi. Tehdide karşı yeterince hızlı tepki veremedik. Ruslar bunu Ukrayna'da kullandıktan sonra, İranlıların müttefikleri olduğunu göz önünde bulundurarak, bir noktada bize ulaşacağını fark edebilirdik ve buna bir yanıt oluşturmalıydık. Ne yazık ki bu gerçekleşmedi.” dedi.

 

Konuştuğum yetkililer bütçe kısıtlamalarının kendilerini daha az iyi sistemlerle, özellikle de radar sistemleriyle donatmaya zorladığını iddia ediyor. İHA'lar ne kadar erken tespit edilirse, onları engelleme şansı da o kadar artar. Şu anda IAI'nin radar üretim süresi uzun. İkinci sorun ise mevcut radarların bazılarının füzeleri tespit etmek üzere yüksek irtifalarda konumlandırılmış olması, ancak İHA'ların radar sistemine göre farklı bir açıyla uçması. Örneğin Demir Kubbe, İHA'lar için ayarlamalardan geçti ve tespit yeteneklerini geliştirdi, ancak yine de hava geçirmez bir çözüm sağlamıyor. Üçüncü nokta ise İsrail'in şu anda birçok cepheyle, yaklaşık yedi cepheyle karşı karşıya olduğu. Yine de güvenlik sisteminin en büyük kabusu bu değil.

 

En büyük kâbusu nedir?

 

Bir 'sürü' drone saldırısı. Hava kuvvetleri üslerine ve stratejik tesislere zarar verebilir.”

 

2018-2021 yılları arasında hava savunma sisteminin eski komutanı olan Tuğgeneral Ran Kochav, “İsrail Hava Kuvvetleri'nin İHA'ların varoluşsal bir tehdit olmadığına karar verdiğini ve bu nedenle ikinci öncelik olarak belirlendiğini” kabul ediyor, ancak “bu konuda üzgün değilim” de diyor.

 

Çünkü önceliğin belirlenmesi gerekiyordu. Hava savunması mükemmel değil ama 14 Nisan'da (İran'ın ilk saldırısının olduğu gece) ve Ekim ayında savunma mükemmeldi. İHA'lar büyük bir zorluk teşkil ediyor. Birçok İHA türü vardır: yakıtla çalışan, elektrikle çalışan, uzaktan kumandalı, intihar İHA'ları gibi tek yönlü İHA'lar, saldırı İHA'ları ve fotoğraf çekmek için kullanılan İHA'lar. 

İran'dan uçan bir İHA, Lübnan'ın güneyindeki Marjayoun'dan İsrail'in kuzeyindeki Metula'ya uçan bir İHA'ya benzemez. İHA'lar sadece çeşitlilikleriyle değil aynı zamanda nicelikleriyle de öne çıkmaktadır. Ucuzdurlar ve bu nedenle roketlerin yerini almışlardır. 

Düşmanımız hava savunma sisteminin roket ve füzelerle iyi başa çıkabildiğini fark etti ve insansız hava aracı sürüleri göndermeye başladı.”


Ukrayna'daki savaşta görüldüğü gibi, sorunun tam önümüzde durduğunu, ancak bize doğru geldiğini fark edemediğimizi ve kendimizi hazırlamadığımızı iddia edenlerin sayısı oldukça fazla

 

Ukrayna'daki Ruslara bakmadığımız doğru değil. Oradaki savaşı inceleyen operasyon ekipleri, bunun zorlu bir tehdit olduğu ancak varoluşsal bir tehdit olmadığı ve çok fazla psikolojik zarar verdiği sonucuna vardı ve bunun üstesinden gelinmesı gerekiyordu. 

Teknolojik açıdan bakıldığında bununla başa çıkmak zor çünkü İHA çok basit. Büyük hasara yol açıyor ama bilimsel olarak karmaşık değil. Demir Kılıç savaşında İHA'lara karşı hazırlıklı değildik çünkü bu öncelikli bir konu değildi. Önceliğimiz başka bir tank, bir denizaltı ve bir demir kubbe almaktı. Farklı bir öncelik belirleseydik ve binlerce roket önleyici yerine binlerce İHA önleyici alsaydık ne olurdu bir düşünün - roketler daha çok öldürürdü. İkisine de ihtiyacımız var. Bu durum 'başarının absürtlüğü' algısını yarattı.”

 

“Başarının absürtlüğü” ne anlama geliyor?

 

Demir Kubbe, David'un Sapanı ve Arrow 2 ve 3 sistemlerinin başarısı çok büyük olduğu için ‘başarının absürdlüğü’ algısı yaratıldı. Kamuoyu bizi başarılarımızdan dolayı övüyor ama başarı oranının %95 değil de 'sadece' %75 olduğu insansız hava aracı saldırıları konusunda bizi affetmiyor. 'Başarısızlık', 'skandal' ya da 'bu nasıl olabilir' gibi gerçeği yansıtmayan ifadeler duyuyorum.

 

Benimle rakamlarla konuşabilir misiniz?

 

Bu savaşta roket ve füze engelleme sayısı 4 haneli rakamlara ulaştı ve bu makale yayınlandığında 200 tane daha olacak, bunlar çok büyük rakamlar. İHA'lar ve diğer uçan nesneler söz konusu olduğunda ise yakalamalar 3 haneli rakamlara ulaşıyor.”

 

“İşler değişmeye devam ediyor”

 

"Asıl sorun, belirtildiği gibi, İHA'ların tespit edilmesinin zor olması. İsrail radar sistemleri çok gelişmiştir, ancak uçakları, füzeleri ve hatta belirli büyüklükteki roketleri nasıl tespit edeceklerini bilirler. Ana tehdit bu olduğu için bunun için tasarlandılar. Ancak İHA'lar, özellikle de en küçükleri, yavaş hızda, Celile'deki vadilerin derinliklerinde alçak irtifada uçuyorlar ve Hizbullah onları sınıra yakın bir yerde fırlattığından, hedeflerine doğru dalarken onları tespit etmek için yeterli zaman kalmıyor. Boyutları çok kafa karıştırıcıdır ve ayrıca çeşitli malzemelerden yapılmışlardır. Savaşın ilk aylarında Demir Kubbe radarının kuzeyde bir İHA tehdidi tespit ettiği durumlar oldu ama bunların masum göç eden turnalar olduğu ortaya çıktı" diyor, radarların üretiminde görev alan bir subay. “Yanlışlıkla uçak sızması olarak tanımlanan turna sürülerine ateş ettiğimiz ve Demir Kubbeler ile David'un sapanı füzelerini fırlattığımız oldu.

 

Tuğgeneral (res.) Kochav, “Asıl sorunumuz tespit çünkü görmediğimiz zaman ateş edemiyoruz” diyor. “İHA'ları tespit etmek zor çünkü radarın altında uçuyorlar ve düşük bir radar izi bırakıyorlar. Çok fazla metalleri yok, bu nedenle bir uçağı metalinden tespit etmek için tasarlanmış bir radar, İHA'yı tanımlayamaz ve radarın hassasiyetini düşürürseniz, birçok yanlış alarm tetiklenir. Bu nedenle, asıl zorluk tespittir. Onları gözlem yoluyla ya da İkinci Dünya Savaşı'nda yapıldığı gibi akustik radarlarla ya da GPS sinyallerini alarak elektronik savaş kullanarak tespit etmek mümkündür, ancak bu çok zordur” diye ekliyor. 


Dahası, insansız hava aracını tespit edebiliriz, ancak bir roket veya uçağa kıyasla yavaş uçtuğu için onu takip etmek zor olacaktır. Ve eğer onu takip etmeyi başarırsak, hava savunma sistemlerinin her yerde konuşlandırılmadığını göz önünde bulundurursak, onu durdurmak için bir savaş uçağı kaldırabileceğimiz kesin değil. Ayrıca, insansız hava aracının kime ait olduğunu bile bilmiyor olabiliriz.”

 

Ne demek istiyorsunuz?

 

Örneğin üzerinize bir roket fırlatılırsa, bu düşmana ait olmalıdır. Ama bir insansız hava aracının ya da başka bir uçan cihazın kime ait olduğunu nasıl anlayabilirsiniz? Metula'nın yedek güvenlik ekibine ait olabilir. Dahası, düzenleme konuları da bir sorun teşkil ediyor. Herhangi bir çocuk bir drone satın alabilir ve patlayıcılarla donatabilir. Mazeret üretmeye çalışmıyorum. Sonuç yeterince iyi değil. Yüzde 100 başarıya ihtiyacımız var ama Demir Kubbe'nin başarı oranı %95 veya daha fazla olduğu için %75 kabul edilemez.

 

Şu anda belki %75'tir. Peki aynı anda onlarca, belki de yüzlerce İHA'nın belirli bir hedefe doğru fırlatıldığı bir sürü saldırısı durumunda ne olacak? Bu kulağa aşırı bir senaryo gibi mi geliyor?

 

Bana göre uç bir senaryo, Hizbullah, Suriye, İran ve Yemen'in farklı yöntemler kullanarak, bazıları elektrikli, bazıları motorlu, bazıları silahlı, bazıları hassas, hem seyir hem de karadan karaya füzeler ve uçan cihazlar fırlatarak eşzamanlı bir saldırı düzenlemesini içerecektir. Bu kulağa zorlama bir senaryo gibi gelebilir ama 'Bu asla olmayacak' diyemem. Mükemmel bir hava savunması yoktur ve her senaryo için bir çözüm mevcut değildir. Ancak hava savunma sistemimiz dünyanın en iyilerinden biri ve eğer vatandaşlarımız saldırıya uğrarsa Beyrut, Şam ya da Tahran'da olmaktansa burada olmayı tercih ederler. Bu varoluşsal bir tehdit mi? Hayır. Ayrıca düzinelerce insansız hava aracı da varoluşsal bir tehdit oluşturmaz. Böyle bir uçağın Tel Aviv'e düşmesi iyi bir şey değil. Ama sakin olalım.

 

Technion'da Otonom Sistemler ve Robotik Programı Başkanı olan Profesör Daniel Weihs, 50 yıldır insansız hava araçlarıyla besleniyor, nefes alıyor ve onları planlıyor. Yine de kendisinin de tehdidin potansiyelini yeni fark ettiğini itiraf ediyor. “Ben dahil hiç kimse bunu bize karşı kullanabileceklerini düşünmüyordu. Sadece son birkaç ay içinde bunun farkına vardım, çünkü bu sadece bir oyun değil, gerçek olmaya başladı.”

 

Peki, biz ne yapacağız?

 

Şu anda çözüm bulmak için çılgınca çalıştıklarını biliyorum, buna açıklayamayacaklarım da dahil. Biz drone ve İHA'ları diğer tüm ülkelerden daha fazla geliştirmiş bir ülkeyiz, sorun şu ki bunu sadece bizim yaptığımızı düşündük ve kendimizi bir saldırıya hazırlamadık.”

 

Bu arada güvenlik sistemi İHA'lar için tam bir çözüme sahip değil, kesinlikle Demir Kubbe sistemi düzeyinde değil. Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü INSS'de kıdemli araştırma görevlisi olan Dr. Liran Antebi, bunun sadece IDF'nin sorumluluğu olmadığı görüşünde. “Sonuçta IDF kendi bütçesini kendisi yapmıyor” diyor. “İsrail'in karar vericileri de büyük ölçüde suçlanıyor. İsrail'in onaylanmış bir devlet bütçesinden yoksun olduğu birkaç yıl vardı, bu da askeri güç oluşturmayı imkansız hale getirdi. Bugün mükemmel sistemler var ama bunlar İHA'lar için uygun değil.”

 

Bu arada zaman da geçiyor.

 

Ukrayna'daki savaş, 7 Ekim katliamı ve bugün arasında geçen zaman, kendimizi böyle bir meydan okumaya daha iyi hazırlanmamızı sağladı ve bugün, savaşta değilken yapılabilecek bir şeyi, ateş altındayken yaparak aradaki farkı kapatıyoruz.

 

Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma, Araştırma ve Geliştirme Başkanlığı'nın (DDR&D) “ateş altında çözüm” aramak gibi bir kaygısı yok. Baskı altındayken daha iyi çalışırız. Bu İsrail'in doğasında var” diyor DDR&D'den bir yetkili.

 

Ancak İHA tehditleri için önceden çözüm bulmak daha iyi olurdu.

 

Yıllar boyunca güvenlik sistemi çok sayıda ve çeşitli tehditlerle karşı karşıya kaldı. Ancak işler değişmeye devam ediyor. Demir Kubbe sistemi sürekli gelişiyor, çünkü İHA da iletişim, renk ve güç kaynağı açısından değişiyor; bugün yakıtla çalışıyor, yarın elektrikle. Bu değişikliklere uyum sağlamak zorundayız. Ancak elimizde bazı çözümler var ve doğru yönde ilerlediğimize inanıyoruz.”

 

Hızlı çözüm ve açık delik

 

İHA tehditleriyle başa çıkmak için hızlı çözümlere duyulan ihtiyaç, savunma kurumunun geçmişte İsrail Hava Kuvvetleri'nde hizmet veren ve “Racquet” varyantı olarak modifiye edilen eski Vulcan topunu yeniden kullanmasına neden oldu. Dakikada 22mm 6,000 mermi atabilen altı namlulu döner bir toptur. Bu top bir zırhlı personel taşıyıcının (ZPT) üzerine yerleştirilmiş ve başlangıçta özellikle yavaş uçakları ve su üstü hedefleri vurmak için tasarlanmıştır. 

 

Uçaklar hızlandıkça ve tehditler füze ve roketlere dönüştükçe bu topun kullanımı azaldı ve İkinci Lübnan Savaşı'ndan sonra 2006 yılında emekliye ayrıldı. Şimdi güvenlik kurumları Vulcan'ı yeniden kullanmayı düşünüyor. İHA'lar yeterince yavaş uçuyor ve tespit sorunu devam etse de bu nispeten ucuz bir çözüm. Büyük olasılıkla askeri tesislerin korunmasına tahsis edilecektir. Örneğin Mayıs ayında bir Hizbullah İHA'sı kuzeydeki Golani kavşağı yakınlarında bulunan büyük Sky Dew gözlem balonunu vurmuştu. Bazı Vulkanların onu korumuş olması mümkün. Tuğgeneral (Res.) Kochav “Vulcan Yom Kippur Savaşı'nda çok faydalı oldu, harika bir silahtı” diye hatırlıyor.

 

Çözüm bu mu? Bir nesil önceki Vulcan mı?

 

Vulcan bile yüzde 100 performans göstermeyecek. Yüzde 5-10 ekleyecektir. Ama sonuçta drone bir motor ve bir pervaneden oluşuyor. Çok basit bir motor. Havacılık dünyası açısından İHA geriye doğru gidiyor, dolayısıyla uçaksavar füzesi de geriye doğru gidiyor. Ama hiç şüpheniz olmasın, bazıları gizli olan başka yöntemler de var.

 

DDR&D yetkilisi İsrail'in İHA'lar için önleme çözümleri geliştirdiğini de belirtiyor. “İsrail'in cephaneliğinde henüz kullanılmamış teknolojiler var. İnsansız hava araçları ve İHA'lardan kaynaklanan tehditlere karşı çözümler için yüz milyonlarca şekel harcadık. Ayrıca Demir Kubbe, Barak (deniz füzelerine karşı bir savunma sistemi) ve pilotlar, askeri İHA'lara benzedikleri için bu tehditleri nasıl engelleyeceklerini biliyorlar. 

Asıl zorluk radyo kontrollü uçaklar, uçurtmalar ve AliExpress'ten satın alınabilen ürünlerden kaynaklanıyor. Bu durumda insansız hava araçlarına daha uygun önlemler alıyoruz.”

 

Technion'dan Prof. Weihs İHA'lar için çözümün parayla ilgili olduğunu vurguluyor. Eğer bir İHA birkaç bin dolara mal oluyorsa ama onu engellemek on katına mal oluyorsa, bu bir sorundur. “Dolayısıyla, zorluklardan biri İHA'ların nasıl indirileceği değil, onları ucuza indirmektir” diye açıklıyor. “Küçük, ucuz bir hava aracına karşı çok pahalıya mal olan savaş uçakları ya da Demir Kubbe kullanıyorsunuz. Eğer bir şeyin maliyeti on bin dolarsa ve onu düşürmek için yüz bin dolar kullanıyorsanız, bu uzun sürmez. Ve bir başka sorun daha var. Önleyicileri nüfusun yoğun olduğu bir bölgenin üzerine fırlattığınızda, önleyicilerin parçaları düşebilir ve insanları yaralayabilir.

 

Peki, hem ucuz, hem etkili hem de güvenli ne olabilir?

 

Örneğin engelleyiciler. Ancak insansız hava araçlarını bozmak için sisteme aşina olmak gerekir. Engelleme özellikle İHA'nın yönüne odaklanmalıdır. Çok fazla engelleme size de zarar verebilir. Bu da sorunlardan biri. Öte yandan, çok uzak bir mesafeden bozmaya çalışırsanız, güç azalır.”

 

Bu bir sürü drone saldırısı durumunda da bize yardımcı olabilir mi?

 

Zor ama mümkün. Bir dron sürüsü merkezileştirilmiştir, bu nedenle sadece o sürüye odaklanmak için engellemeyi aktarabilirsiniz.”

 

Sonuçta herkes “Magen Or” lazer sisteminin yakında faaliyete geçeceğini ve İHA tehdidine karşı bir çözüm sağlayabileceğini umuyor. İsrail'in ilk hava savunma katmanı olacak sistem, uçuşu sırasında İHA'ya doğru güçlü bir lazer ışını fırlatacak. Lazerin yüksek bir sıcaklık üretmesi ve böylece İHA'nın havada patlamasına ya da düşürülmesine neden olması bekleniyor. Bu nispeten ucuz bir çözüm (Demir Kubbe'nin yaklaşık 50.000 dolarlık önleyicisine kıyasla her bir lazer fırlatması yaklaşık bin dolara mal olacak). Ancak sistem henüz deneysel aşamadadır ve en iyi senaryoya göre önümüzdeki yıl faaliyete geçecektir. 

 

Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili “Savunma Bakanlığı'nın hedefi Demir Kubbe mimarisinin bir parçası olarak güçlü bir lazer sistemi kurmaktır” diyor.

 

Nasıl çalışacak?

 

“Beyin” bir lazer ışını mı yoksa hedefi vuran bir önleme aracı mı fırlatılacağına otomatik olarak karar verecek. İngilizlerin geliştirme aşamasında olan DragonFire lazeri var; Güney Koreliler bir ay önce küçük bir lazer tanıttı ve tabii ki Amerikalıların mobil bir lazer sistemi var. Ancak biz hava savunma amaçlı bir kara lazeri geliştiriyoruz. Bu arada, sonunda yüksek irtifa tehditlerini engelleyebilecek güçlü bir lazerin başka varyasyonları da var, ancak bunun geliştirilmesi on yıl sürecek.”

 

Lazerin sihirli bir çözüm olduğuna herkes ikna olmuş değil. 
 

Lior Segal Third Eye Systems şirketinin CEO'su. 7 Ekim'den kısa bir süre önce şirketi drone tanıma amaçlı bir elektro-optik tarama sistemi olan “Meduza”yı geliştirdi. “Büyük endüstriler tarafından geliştirilen silah sistemleri (İHA'lar gibi) küçük nesnelere nasıl yanıt vereceğini bilmiyor” diyor. “Örneğin lazer kullanımı benim gözümde on yıl önce etkili olan harika bir fikir, ancak İHA'lar için sihirli bir çözüm sunmuyor, çünkü süper pahalı bir sistem ve hepsinden önemlisi kuzey sınırı topografyası açısından karmaşık. Buralar Ukrayna'nın düzlükleri değil. Lazere “sahip olmak güzel” ama tüm sorunlarımızı çözmeyecek. Rafael'in bir insansız hava aracını engelleyen bir insansız hava aracı geliştirmesi pek olası değil; işte bu noktada bizim gibi küçük şirketler devreye giriyor ve fark yaratıyor.

 

Yine de İsrail'in gökyüzündeki delik açık. Ancak Profesör Weihs, uzun yıllara dayanan deneyimine dayanarak ve Tadiran yapımı ilk İHA'lar havalandığında orada bulunan biri olarak, “her tehdidin eninde sonunda çözüleceğine” inanıyor.

 

Peki ya sonra?

 

“Sonra bir sonraki nesil gelir.”

 

 

 

 

 

KAYNAK: https://www.ynetnews.com/

 

Özet
:
İsrail'de yayın yapan YNET haber ajansı, İsrail ordusunun İHA ve SİHA saldırılarına karşı yaşadığı şok ve çaresizliği anlatan uzun bir yazı yayınladı. Yazıda şu an için İsrail'in sahip olduğu dünyanın en pahalı ve en iyi hava savunma sistemlerinin engellemekte aciz kaldığı İran, Hizbullah ve Ensarullah dronlarına karşı alınabilecek karşı tedbirlerle ilgili konunun uzmanlarının fikirlerine başvuruluyor ve bu saldırılara hazırlıksız olduklarını itiraf ediyorlar. Aynı zamanda yazıdan başka bir sonuç da İsrail'in gizlemeye çalıştığı kayıpların aslında çok yüksek olduğu ve bu durumun toplumu yoğun bir şekilde travmatize ettiği gerçeği.
Resim
Türkçe
X