Lee Mordechai: İsrail'in Gazze'de yaptığı tam bir soykırımdır

 

 

The Hebrew University of Jerusalem (Kudüs İbrani Üniversitesi)’nde tarih bölümü akademisyeni olarak görev yapan Prof.Dr. Lee Mordechai, daha önce sosyal medyada Filistin davasına verdiği destek ve İsrail ile Siyonizm’in yalan ve ikiyüzlülük üzerine kurulu propagandalarına karşı açıklamalarıyla bilinen vicdan sahibi akademisyenlerden.

 

Kendisi, İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırıyı kronolojik olarak tahlil edip bilimsel bir bakış açısı ile süreci ilk günden bugüne özetleyen bir kitap kaleme aldı. Bu kitapta bölümler halinde Filistinlilerin maruz kaldığı acımasız saldırılar, İsrail’in gerek ülke içi gerek ülke dışı yürüttüğü algı operasyonları ve uluslararası medya kuruluşlarının İsrail’i aklamaya dönük çabaları, İsrail’in devletler bazında yürüttüğü diplomatik ilişkiler ve özellikle ABD-İngiltere ve Almanya’nın İsrail’e verdikleri koşulsuz destek ile İsrail’in Gazze saldırısının tam bir soykırım olduğuna ilişkin kanıtlar okuyucuların dikkatine sunuluyor.

 

Kitap toplam 92 sayfadan oluşuyor. İlk versiyonu 60 sayfa iken gelişen olaylarla 32 sayfalık ilave kanıt eklenerek 92 sayfayı bulan bu değerli çalışma umarız en kısa zamanda Türkçe ’ye çevrilerek halkın dikkatine sunulur.

 

Kendisinin kitap tanıtımı ve önsöz mahiyetinde X platformundan yaptığı açıklamayı aşağıda okuyucularımızın dikkatine sunarken kendisine de saygılar sunarız.

 

Kitabın İngilizce orijinalinin pdf versiyonu için yazının sonundaki linke bakılabilir.

 

 

 

İsrail-Gazze Savaşına Tanıklık Etmek

Lee Mordechai

 

Ben İsrailli bir tarihçiyim. Toplumum Gazze'deki korkunç savaş konusunda hala çok sessiz. 8 ay boyunca savaşı yakından takip ettim, 1000'den fazla makale okudum ve her taraftan 1000'den fazla video/görüntü izledim. Ayrıntılar, örnekler ve çok sayıda dipnotlu kaynak bu zincirin sonundaki PDF formatında mevcuttur.

 

Daha önce hazırladığım kanıt dosyasına ek olarak hazırladığım bu yeni versiyon kanıt dosyası, yeni tartışmaların (örneğin ABD'nin katılımı, kampüs protestoları) yanı sıra yeni deliller ve bulgularla önceki versiyonu genişletmektedir. Vardığım sonuçlar aşağıdaki gibi benzer kalmaktadır: Geçtiğimiz 8 ay boyunca İsrail, Gazze'deki Filistinlileri defalarca katletmiş, 37.000'den fazla Filistinlinin ölümüne, 85.000'den fazlasının yaralanmasına ve 10.000'den fazlasının hala kayıp olmasına neden olmuştur. Ölenlerin çoğu (~%56) kadın ve çocuklardan oluşmaktadır.

 

İsrail'in savaş boyunca ayrım gözetmeksizin ve orantısız saldırılarda bulunduğuna dair çok sayıda kanıtın yanı sıra katliam ve diğer cinayetlere ilişkin çok sayıda örnek bulunmaktadır. Uzun bir listeden oluşan çeşitli ülkelerden uluslararası kuruluşlar, İsrail'in savaştaki tutumunu sert bir şekilde eleştirmiştir.

 

İsrail Gazze'deki sivil halkın ölümüne neden olmaktadır. İsrail Gazze'de kıtlık yaratmış ve bunu bir savaş silahı olarak kullanarak onlarca sivilin açlıktan ölmesine neden olmuştur. İsrail su, ilaç ve elektrik kıtlığı yaratmış ve sürdürmüştür.

 

İsrail ayrıca sağlık ve eğitim sistemleri de dahil olmak üzere Gazze'nin sivil altyapısını da ortadan kaldırdı. Sonuç olarak, daha fazla insan tedavi edilebilecekken hastalıklardan ölüyor, tüm üniversiteler hasar gördü/yok edildi ve ~625,000 çocuğun eğitime erişimi kalmadı.

 

İsrailli Yahudilerin büyük çoğunluğu yukarıda bahsedilen önlemleri desteklemektedir çünkü İsrail propaganda makinesi, Filistinlileri tamamen insanlıktan çıkmış yaratıklar olarak lanse etmektedir. Filistinlilerin insan olmadığına dair kampanya, İsrail'in en üst düzey devlet yetkilileri tarafından yönetildi. Devlet ve ordu aracılığıyla desteklenmeye de devam ediyor.

 

Filistinlilerin insan olmadığına dair düşünce, İsrail sivil toplumunda da geniş çapta yaygındır. Bu insanlıktan çıkarma eylemi, gözaltına alınan Filistinlilere ve Gazze’li sivillere ve mallarına yönelik yaygın istismar ve şiddetle sonuçlanmaktadır.

 

İsrail hükümetinin muhtemel hedeflerinden biri, Gazze Şeridi'ni kısmen ya da tamamen etnik olarak temizlemek ve mümkün olduğunca çok sayıda Filistinliyi bölgeden uzaklaştırmaktır.

 

İsrail, uzun bir sivil kurumlar listesini hedef alarak Filistin toplumunun dokusunu yok etmek amacıyla Gazze Şeridi'nin önemli bir bölümünü yıkım ve buldozerlerle temizledi. Gazze Şeridi'ndeki binaların neredeyse %60'ı yıkıldı ya da hasar gördü.

 

İsrail hükümetine göre savaşın amaçlarından biri de 120 kadarı Hamas'ın elinde bulunan rehineleri serbest bırakmaktır. Kanıtlar, etnik temizlikle kıyaslandığında bunun hükümet için düşük bir öncelik olduğunu gösteriyor.

 

İsrail bugüne kadar askeri operasyonlar yoluyla serbest bıraktığından daha fazla rehine öldürmüştür (7). İsrail Başbakanı birçok kez rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik müzakereleri durdurmuş ya da engellemeye çalışmıştır.

 

Gazze'deki savaşa paralel olarak, Batı Şeria'da (askerler ve yerleşimciler tarafından yürütülen) İsrail operasyonları savaşın başından bu yana 500'den fazla Filistinlinin ölümüne, 15'ten fazla topluluğun etnik temizliğe uğramasına ve Filistinlilere yönelik şiddet ve istismarda keskin artışlara neden oldu.

 

Tüm bunlar İsrail'deki ana akım medyanın yanı sıra başta Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Almanya olmak üzere Batı'nın güçlü desteği sayesinde mümkün olmuştur.

 

Savaşın başından itibaren İsrail hem güvenilir hem de güvenilir olmayan bilgilerle 7 Ekim saldırılarının dehşetini vurgulayan bir bilgilendirme kampanyası yürüttü.

 

İsrail dışındaki eleştirel sesleri itibarsızlaştırdı, Gazze'den bilgi akışını sınırladı ve içerdeki muhalefeti kısıtlayarak İsrail kamuoyunu savaş etrafında topladı. Sonuç olarak, İsrail medyası ve söylemi ağırlıklı olarak ve eleştirel olmayan bir şekilde savaş yanlısıdır.

 

ABD'deki ana akım medya kuruluşları da bu yaklaşımın büyük bir kısmını paylaşmaktadır. İsrail'in UNRWA'ya karşı yürüttüğü karalama kampanyası ve Filistinlilerin ölüm sayılarına yönelik ısrarlı şüpheler üzerine yapılan derinlemesine incelemeler, her ikisinin de asılsız propaganda vakaları olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Tüm bunlar İsrail'in şiddetini ve eylemlerini (İsrail ve Batı Kamuoyu nezdinde) meşrulaştırmakta, dikkatleri Gazze'deki pek çok olaydan başka yöne çekmekte ve Filistinlilerin insanlıktan çıkmış yaratıklar olarak lanse edilmelerine katkıda bulunmaktadır.

 

ABD'nin neredeyse tam desteği İsrail'in savaşı yürütmesinde temel bir rol oynamıştır. Bu destek askeri yardım, ABD askeri güçlerinin konuşlandırılması, tam diplomatik destek ve İsrail'in iç hesap verebilirlik mekanizmalarından muaf tutulması şeklinde olmuştur.

 

ABD'de hem hükümette hem de Amerikan toplumundaki önemli gruplar arasındaki muhalefet- Nisan/Mayıs aylarındaki yaygın kampüs protestoları da dahil olmak üzere- ABD politikası üzerinde çok az etkili oldu ya da hiç etkili olmadı.

 

Kanıtlar, İsrail'in şu anda Gazze'deki Filistin halkına yaptıklarının benim anladığım şekliyle soykırım tanımına uygun olduğuna inanmam için yeterlidir. Aşağıda linki bulunan kitabımda, bu terimi kullanma gerekçemi açıklıyorum.

 

İlgili kitap için link: https://t.co/4LF46N3El5

 

KAYNAK: https://x.com/LeeMordechai/status/1803052066652205400

 

Özet
:
Kanıtlar, İsrail'in şu anda Gazze'deki Filistin halkına yaptıklarının benim anladığım şekliyle soykırım tanımına uygun olduğuna inanmam için yeterlidir. Yazdığım kitapta, bu terimi kullanma gerekçemi açıklıyorum.
Resim
Türkçe
X