Medvedev'den Batılı liderlere ağır sözler
#Medvedev, #İsviçre’deki #Ukrayna konferansı üzerine yazmış. Siyasi görüşleri ve yirmi yıldır kapitalist restorasyonda oynadığı rolden başka #Irak, #Afganistan ve #Libya meselelerinde olduğu gibi muazzam siyasi hatalarıyla da en ufak yakınlık duymayacağım biri; ne var ki dili çok keskin, şaşılacak kadar güçlü bir edebiyat yeteneğe sahip. Ağzına kelepçe vurmak zorunda kalmamış bir #Saltıkov-Şçedrin’i andırıyor. Şöyle yazmış — eksiksiz çevirmeye değer:
“Bu İsviçre ahırı tam bir sürrealizm. #Kafka ve #Orwell bir kenarda sinirle sigaralarını içiyorlardır. “Barış forumunun” katılımcılarından hiçbiri burada ne yaptığını ve ne rol oynadığını bilmiyor. Kıçıpek ve kurnaz İsviçreli çobanlar sadece denenip tecrübe edilmiş koyunları çağırmışlar: aklı fikri bacak arasında olan ufak tefek, deli bir erkek domuzla onun değişmez ahbabını, Alplerin batısından mutluluk ve huzurla meleyen budala koyun sürüsünü, bir de büyükbaş hayvanlara muhafızlık etsin diye bir bölük Avrupalı zincire vurulmuş iti.
İtler havlıyor, her bir yana zehirli salyalarını saçıyor, düzeni koruyor. Korumak da lazım: koyunlar sık sık yerli yersiz meleyip ezberledikleri formüleri de karıştırıyor. Sürünün başında gözleri görmeyen, ihtiyar mı ihtiyar, kıt akıllı sahibi var: hakikatle bağını çoktan koparmış ve yüzünde hiçbir eyin farkında olmayan ahmak bir ifadeyle donmuş gibi gökyüzüne bakıp duruyor.
Epey ilerlemiş bunaklığı yüzünden ailesi gözünün önünden ayırmamış, yerine oracıktaki bir yedeğini göndermiş, o da yeşil çimenlikte fotoğraf çektirmiş, ezberlediği bir lafı söylemiş ve ok gibi gerisin geri evin yolunu tutmuş.
Neticede Alplerde sürü otlama işi, kendi vergi mükelleflerinin parasını har vurup harman savurdukları iç karartıcı bir bok çukurundan ibaret.
Yahut, Şvonder’in dediği gibi: “Bu resmen kepazelik…”
#Şvonder, #Bulgakov’un “Bir Köpeğin Yüreği” romanının kahramanlarından. 1988’de çekilen filmdeki bu kısa replik Rusya’da çok kullanılır; ama gene de Medvedev’in bir başkasını değil de onu anmasında hiç değilse bilinçaltında yatan bir incelik var sanki: Bulgakov, pek de olumlu bir tip olarak tasvir etmemiştir Şvonder’i, sınıf nefretiyle dopdoludur çünkü.
KAYNAK: https://t.me/Hazal_Yalin/8830