MI5 Şefi: Rus casuslar Avrupa'da 'kargaşa yaratmaya' çalışıyorlar

İngiltere'nin istihbarat şefi Salı günü yaptığı geniş kapsamlı bir konuşmada Rus istihbarat ajanlarının “İngiliz ve Avrupa sokaklarında kargaşa yaratma” peşinde olduğunu söyledi ve İran'dan yükselen tehdit ve DEAŞ'ın terör ihraç etmeye yönelik yeni çabaları konusunda uyarıda bulundu.

İngiltere'nin iç güvenlik servisi MI5'in başkanı Ken McCallum, ülkenin karşı karşıya olduğu risklere ilişkin yaptığı güncellemede, Rusya'nın askeri istihbarat teşkilatı G.R.U.'yu “kundaklama, sabotaj ve daha fazlası” dahil olmak üzere “artan bir pervasızlıkla yürütülen tehlikeli eylemler” konusunda suçladı.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana, “büyük çoğunluğu casus olan” 750'den fazla Rus diplomatın Avrupa'dan sınır dışı edildiğini söyleyen McCallum, bu durumun Rus istihbarat servislerinin Batılı ülkelere zarar verme kabiliyetini azalttığını da sözlerine ekledi.

Ancak Rus devlet aktörleri son zamanlarda görevlerini yerine getirmek için özel istihbarat çalışanlarına ve suçlulara yöneldi ki McCallum'a göre bu gelişme operasyonlarının profesyonelliğini azalttı.

İngiltere'nin Ukrayna'daki hükümetin en güçlü uluslararası destekçileri arasında yer aldığını belirten McCallum, ülkenin Rus ajanlarından ve onların vekillerinden saldırganlık eylemlerinin devam etmesini beklemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Bu ajanların faaliyetleri, geçen yıl İngiltere'ye karşı devlet destekli faaliyetlerle ilgili MI5 soruşturmalarında yüzde 48'lik bir artış yaşanmasına yol açtı.

İstihbarat alanında bir diğer sorumlu da İran'dı. 

McCallum, Ocak 2022'den bu yana İngiliz güvenlik birimlerinin, İngiliz vatandaşlarına yönelik potansiyel ölümcül tehdit oluşturan İran destekli 20 komploya müdahale ettiğini söyledi. Buna örnek olarak da geçtiğimiz Aralık ayında, İngiltere'den yayın yapan Farsça muhalif bir televizyon kanalı olan İran Uluslararası Medya Örgütü'nün merkezini gözetleyen bir kişinin hapse atılmasını gösterdi.

McCallum, Çin'in de farklı türde de olsa yine de önemli bir tehdit oluşturduğunu söyledi: "İngiliz istihbarat servisi MI5, Pekin'deki hükümeti eleştiren ve İngiltere'de yaşayan Çin kökenli kişilere zarar verme ya da onları baskı altına alma çabalarını engellemenin yanı sıra demokrasiye yönelik daha geniş çaplı tehditlerle mücadele etmeye ve bilgiyi korumaya odaklanmış durumda."

McCallum ayrıca gençlerin internet üzerinden radikalleşmesi riski ve devlet dışı aktörlerin yarattığı büyük tehlike konusunda uyarıda bulunarak IŞİD ve El Kaide'yi örnek gösterdi. Bu kişilerin faaliyetlerindeki artışın kendisini en çok endişelendiren eğilim olduğunu söyledi.

“Bugünkü IŞİD on yıl önceki gibi bir güç değil” dedi. “Ancak birkaç yıl geri planda kaldıktan sonra terör ihraç etme çabalarına yeniden başladılar.”

Geçtiğimiz ay boyunca MI5'in en öncelikli soruşturmalarının üçte birinden fazlasının denizaşırı organize terörist gruplarla bir bağlantısı olduğunu da sözlerine ekledi.

Kings College London'da güvenlik çalışmaları profesörü olan Peter Neumann, “Rusya konusunda sanırım herkes hemfikir ama cihatçı tehdidin ve IŞİD'in 7 Ekim'den sonra geri dönüşü en çarpıcı yeni şey” dedi.

Profesör Neumann, son yıllarda Batılı istihbarat kurumlarının bu tür gruplardan gelen tehdidi küçümsediğini, ancak şimdi “cihatçılık geri döndü - farklı bir biçimde geri döndü ama geri döndü” diye ekledi ve bu bağlamda internetteki radikalizmin büyümesine işaret etti.

McCallum, yerel terörle mücadele çalışmalarının, gençlerin giderek artan bir şekilde çevrimiçi aşırıcılığa sürüklendiği ve MI5 tarafından terörizme karıştıkları gerekçesiyle soruşturulanların yüzde 13'ünün 18 yaşın altında olduğu bir döneme uygun hale geldiğini söyledi.

“'İslamcı terörizm' ya da 'aşırı sağcılık' gibi basit etiketlerin gördüğümüz baş döndürücü inanç ve ideoloji yelpazesini tam olarak yansıtmadığını” da sözlerine eklerken, ‘Terörle mücadele çalışmalarımızın ana dağılımı kabaca yüzde 75 İslamcı aşırılıkçı, yüzde 25 aşırı sağcı terörizm olmaya devam ediyor’ dedi.

Mart 2017'den bu yana MI5 ve İngiliz polisi birlikte 43 komployu son aşamalarında çökertti ancak potansiyel failleri tespit etmek giderek daha karmaşık bir hal aldı.

McCallum, “Takip ettiklerini iddia ettikleri ideolojileri çok az kavrayan, hem aşırı sağcı hem de İslamcı aşırılık yanlısı eğitici materyallerin yanı sıra diğer çevrimiçi nefret, komplo teorileri ve dezenformasyon parçalarını görüntüleyen daha değişken terörist adaylarıyla karşılaşıyoruz” dedi.

“Bugün bir saldırganın diğer teröristlerle hiçbir bağlantısı olmayabilir. Kayıtlarımızda olmayabilirler ve genellikle sorumluluk iddiası da yoktur” diyen McCallum, bu nedenle müfettişlerin bir şiddet eyleminin ideolojik mi yoksa akıl sağlığı gibi başka bir faktörden mi kaynaklandığını tespit etmelerinin daha zor olduğunu belirtti.

KAYNAK: https://www.nytimes.com/