Trump'ın İran'la imtihanı: Müzakere mi savaş mı?
Anlaşma ile saldırı arasında ince bir çizgi vardır
Şubat, 11/2025
Trump: “Bunu yapmaktan nefret ediyorum.”
ABD Başkanı Donald Trump, “gümrük tarifeleri sözlükteki en güzel kelime” demekle İran'a yönelik azami baskı yaptırım kampanyasını “nefret dolu” olarak nitelemek arasında hızla geçiş yapmakta zorlanmıyor.
Gümrük vergileri ve yaptırımların Trump'ın hedeflediği ülkelerden istediklerini elde etmek için bir araç olduğuna şüphe yok. Ancak Tahran'la yaşadığı sorun çok daha karmaşık: “İran'a karşı sert olmak istemiyoruz. Kimseye karşı sert olmak istemiyoruz. Ama bir nükleer bomba elde edemezler.”
“KABUS”
Perşembe günü İran petrolünü Çin'e kaçıran bir şebekeyi hedef alan yeni yaptırımlara rağmen Trump'ın hamleleri Washington ya da Tel Aviv'deki şahinlerin hoşuna gitmiyor. Amerikan Başkanı'nın İran'da rejim değişikliği değil anlaşma istediğini biliyorlar.
Trump Çarşamba gecesi Truth Social'da “barışçıl, doğrulanabilir bir nükleer anlaşma” yapmak ve “büyük bir Orta Doğu şenliği” düzenlemek istediğini açıkladı. Şahinler Trump'ın daha önce Kuzey Kore'de yaptığı müzakere hatalarını İran'da da tekrarlayacağından korkmaya başladı.
Perşembe günü Amerika Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü Trump'ın yeni müzakere planı üzerine bir tartışma düzenledi. Enstitüde kıdemli araştırmacı John Hannah Trump'ın İran'la kurmayı düşündüğü ilişkiyle ilgili “Trump ve Kim Jong Un - bu en kötü senaryo” yorumunu yaptı. “Müzakerelere giriyor ve köşeye sıkışıyor. Güzel bir konuşma yapar ve bu onun başkanlığı boyunca devam eder. Fakat Kuzey Kore'nin programını ortadan kaldırma ya da etkisiz hale getirme konusunda kesinlikle hiçbir ilerleme kaydedemeyiz. Bu bir kabus.”
Reddetme ve kabullenme arasında
İran Dini Lideri Ali Hamaney Cuma günü yaptığı açıklamada ülkesinin Trump yönetimiyle geçmişte yaşadığı deneyimlerin yeni görüşmelerin “ne rasyonel, ne akıllı ne de onurlu” olduğunu gösterdiğini söyledi. Ancak Hamaney'in sözleri tahmin edilebilir nitelikte. İran yaptırımların uygulanmasının hemen ardından ya da ABD'nin davetinin ardından müzakerelere başlamayacaktır. Tahran şeklen bile olsa müzakereleri kabul etmeden önce elinde kalan kozları korumak istiyor. Ancak Amerikalılarla iletişim kapısını açmadan önce çok uzun süre beklemeyi göze alamayacağını da biliyor.
Hamaney geçen yıl müzakerecilerine ABD ile yeniden müzakere etmeleri için yeşil ışık yakmıştı. Hamaney, Trump'la yapılacak yeni bir anlaşmanın Demokratlarla yapılandan daha kalıcı olacağını biliyor. İran'ın görüşmelere açık olduğu, İran Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi'nin Cumartesi günü ülkesinin Washington ile görüşmeye hazır olduğunu ancak bunun maksimum baskı stratejisi altında olmayacağını, zira bunun İran tarafından “teslimiyet” olarak değerlendirileceğini söylemesiyle teyit edildi.
Diğer faktörler
Beklemek İran için kazanan bir strateji olmayabilir. Trump, rejimle müzakere etme yaklaşımını rejimi boğma girişimine dönüştürmesi için şahinlerden baskı görecektir. Trump'ın ilk döneminde Venezuela özel temsilcisi olan Elliott Abrams, geçen hafta Foreign Affairs'de yayınlanan bir makalesinde “İslam Cumhuriyeti sorununun gerçek çözümünün onun yok edilmesi olduğunu” savundu ve İran halkı adına bir “baskı kampanyası” çağrısında bulundu.
Kuşkusuz ABD'yi İran'ın nükleer programını askeri bir saldırıyla ortadan kaldırmaya çağıranlar da var. Böyle bir saldırı programı tamamen yok etmese bile, İran'ın programı yeniden inşa etmek için uzun bir zamana ve paraya ihtiyacı olacaktır. Gazze, Lübnan ve Suriye'deki müttefiklerini kaybeden İran, en önemli güç kaynağı olan nükleer silahlarını kaybetme riskini göze alamaz. Askeri harekat için baskı, Tel Aviv'in 26 Ekim'de İran'ın gelişmiş savunma sistemlerinin çoğunu vurmasının ardından uygun bir zamanda gelecek.
Ekim ayının başlarında İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya programı vurması ve sonuçlarıyla ilgili endişeleri sonraya bırakması gerektiğini söyleyen Trump'ın nükleer programa yönelik yıkıcı bir saldırısı Amerikan Başkanı için de cazip olabilir.
Yeni engeller
İster yeni bir anlaşmayı müzakere etsin ister yıkıcı bir askeri saldırı başlatsın, Trump'ın İran'la “özel” bir başkan olma tutkusunu gerçekleştirmesi muhtemel. Charlie Gammel'in The Spectator'da yazdığı gibi, 2025 İran için çok önemli bir yıl olacak, özellikle de Tahran'daki yönetim Trump'ın “kaprislerine” bağlı hale geldiği için.
İran bir yandan Trump'ı kızdırmaktan ve onun radikal hamlelerine maruz kalmaktan kaçınırken, diğer yandan da yaklaşık dört yıl önce en üst düzey askeri yetkilisine suikast düzenleyen başkanla anlaşma yapmak için çaresiz görünmekten kaçınarak ince bir ipte yürüyor.
“Kasım Süleymani suikastı ve ardından İran'ın Trump'a yönelik suikast girişimine misilleme yapacağı" yönündeki federal iddianameden bahseden ‘Revenge: The Inside Story of Trump's Return to Power’ adlı kitabın yazarı Alex Esenstadt, Başkan'ın İran'ın kendisine yönelik suikast girişiminden, kampanya sırasında dile getirdiğinden daha fazla endişe duyduğunu ve hatta bu olasılığı kamuoyu önünde küçümsediğini ortaya koydu.
Esenstadt'ın Pazar günü Axios'a verdiği röportajda detaylarını anlattığı kitap önümüzdeki ay yayınlanacak ve iki taraf arasındaki düşmanlığın boyutlarını bir kez daha gözler önüne sererek aralarındaki engellerin aşılmasını daha da zorlaştıracak.
Trump Salı günü, maksimum baskı kampanyasını yeniden uygulamaya koyduktan sonra, İran'ın kendisine suikast düzenlemesi halinde ABD kuvvetlerinin İran'ı yok edeceği tehdidinde bulundu. Kısa bir süre sonra da yeni bir nükleer anlaşmanın imzalanmasıyla Orta Doğu'da yaşanacak büyük sevinçten söz etti. İkili ilişkilerin gelecekteki seyrinin ne kadar değişken olabileceğinin bir işareti olarak, Trump'ın bir taraftan diğerine geçişi sadece 24 saat sürdü.
KAYNAK: https://www.theinteldrop.org/