Blinken'in ateşkes tiyatrosunda konuşulmayan maddeler

 

 

 

 

ABD Dışişleri Bakanı Tony Blinken 7 Ekim'den bu yana 9.kez Ortadoğuya yaptığı ziyarette her zaman olduğu gibi yine önce işgal devleti İsrail'i ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Benjamin Netanyahu da dâhil olmak üzere üst düzey yetkililerle bir araya geldi. Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından Blinken, Gazze'deki İsrail soykırımının sona ermesini sağlayacak olası bir ateşkesi ele aldıklarını söyledi.

 

Netanyahu'nun “köprü kurucu öneri” olarak tanımlanan teklifi kabul ettiğini belirten Blinken, Netanyahu ile üç saat süren görüşmeyi “olumlu” olarak nitelendirdi. Blinken'in ofisi önerinin İsrail'in güvenliğini dikkate aldığını vurguladı.

 

Görüşme öncesinde Blinken bunun İsrailli mahkumların serbest bırakılmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşması için “son fırsat” olabileceği uyarısında bulunmuştu. Toplantıdan sonra şunları söyledi: “Herkes için Evet demenin ve Hayır demek için bahane aramamanın zamanı geldi.”

 

Filistin direnişi bunun bir “köprü kurucu teklif” olduğu iddiasını reddetti ve yeni yol haritasının Netanyahu tarafından belirlenen daha fazla koşul içeren bir İsrail haritası olduğunu söyledi. Filistinli direniş hareketleri ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda yeni şartları reddederek ABD Başkanı Joe Biden tarafından Mayıs ayında ortaya konan ve 2 Temmuz'da değiştirilen teklife bağlılıklarını yinelediler.

 


Filistin direnişinin söylediklerinin ötesinde, Amerika'nın yeni önerisinin ana hedefi, İran ve Hizbullah'ın, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran ziyareti sırasında ve Hizbullah Komutanı Fuad Şükr'ün geçen ay sonunda öldürülmesinin intikamını alma yönündeki tehditleri ışığında bölgesel bir savaşı önlemektir.

 

Ateşkesin açıklanmayan şartları, 18 yıldır devam eden İsrail ablukasının sürdürülmesi ve Gazze'deki Filistinlilerin hareketlerinin kısıtlanmaya devam etmesi için Selaheddin (Philadelphi) Koridoru ve Refah Sınır Kapısı'nın İsrail işgali altında tutulmasıdır.

 

Bu, Gazze'de yaşayan Filistinlilerin, hastalara, yaralılara, öğrencilere vb. seyahat yasağı koymayı haklı göstermek için milyonlarca sahte nedeni olan İsrail işgalinin koşulları dışında yurtdışına seyahat edemeyecekleri anlamına geliyor.

 

Bu anlaşmaya göre İsrail, Gazze Şeridi'ni ikiye bölen Netzarim Koridoru'nu işgal etmeye devam edecek ve Gazze'nin kuzeyinde yerinden edilmiş yaklaşık bir milyon kişi Netanyahu'nun bu kişileri müzakerelerde pazarlık kozu olarak kullanmasına izin verecek şekilde yerleşim bölgesinin güney kısımlarına ulaşımı engellenecek.

 

Beş kilometreden daha geniş olan Netzarim Koridorunun elde tutulması, daha önce 200.000'den fazla Filistinliye ev sahipliği yapan geniş bir alanın işgal edilmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda Gazze'deki tek kanser hastanesi olan ve İsrail işgal güçlerinin askeri üs olarak kullandığı ve Gazze'ye yönelik soykırım saldırılarını buradan yönlendirdiği Türk Hastanesi'nin de İsrail işgalinde kalması anlamına gelmektedir.

 

Yeni anlaşma taslağı, Gazze'deki toprakları elinde tutmanın yanı sıra, İsrail'in Gazze-İsrail arasındaki tampon bölge boyunca iki kilometre genişliğinde bir alanı işgal etmesine de izin veriyor. Bu da Gazze'nin yaklaşık üçte birinin işgal altında kalacağı ve yüz binlerce insanın evlerine dönemeyeceği anlamına geliyor.

 

Ateşkesin Gazze Şeridi'ndeki sivillerin maruz kaldığı kıtlığa son vereceği yönündeki umutlara rağmen, yeni anlaşma insani gıda ve tıbbi yardımın serbestçe girişine ya da hastanelerin, sağlık merkezlerinin, okulların ve üniversitelerin yenilenmesine ve restore edilmesine izin vermiyor. Bunlar anlaşmanın ikinci aşamasında müzakere edilecek haklardır.

 

En acil konulardan biri de enkazın kaldırılması, evlerin yeniden inşa edilmesi ve ailelere geçici olarak kullanabilecekleri çadırların teslim edilmesidir. Ancak Netanyahu, önerilen anlaşmanın ilk aşaması sona erdikten sonra Gazze'ye yönelik soykırım bombardımanına devam etmekte ısrar ettiği için bu aşamaya asla ulaşılamayabilir.

 

Netanyahu'nun bu yeni anlaşmayı kabul ettiğini ve Hamas'ın bu yeni ateşkes anlaşmasının önünde durduğunu iddia eden CNN'in Blinken haberine karşın, Haaretz bunun tam tersini bildirirken, Times of Israel müzakere ekibinin üyelerinin Netanyahu'nun anlaşmayı aktif bir şekilde sabote ettiği konusunda ısrar ettiğini aktardı.

 

İsrail ve ABD Gazze'deki savaşı sona erdirme girişimlerinin başarısız olmasından direnişi sorumlu tutmaya devam ederken, Tel Aviv ateşkes anlaşması imzalansa bile “tam zafere” kadar bombardımanı durdurmayacağını tekrarlıyor. Hamas son değişiklikleri üzerinde anlaşmaya varılan çerçeveye karşı bir “darbe” olarak nitelendirdi ve görünen o ki -Filistinliler için- kale direkleri değişmeye devam ediyor ve ABD İsrail'i bir anlaşmayı kabul etmeye ve Gazze'deki sivillerin acı çekmesini durdurmaya zorlayamıyor ya da zorlamak istemiyor.

 

 

 

YAZAR:  Motasem A Dalloul

 

KAYNAK: https://www.middleeastmonitor.com/

 

Özet
:
Blinken'in 'çözüm için son şans' diye nitelediği sözüm ona ateşkes önerisi ile ilgili Filistin direnişi bu önerinin, Blinken'in iddia ettiği gibi bir “köprü kurucu teklif” olduğu iddiasını reddetti ve yeni yol haritasının Netanyahu tarafından belirlenen daha fazla koşul içeren bir İsrail haritası olduğunu söyledi. Filistinli direniş hareketleri ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda yeni şartları reddederek ABD Başkanı Joe Biden tarafından Mayıs ayında ortaya konan ve 2 Temmuz'da değiştirilen teklife bağlılıklarını yinelediler.
Resim
Türkçe
X