İnternet bağımlılığı zaman katili

 

 

Ben yeniyetmeyken annem internet bağımlısı olmamdan endişelenirdi. Bunun 2000'lerin ortasında yaşandığını unutmayın, internet genellikle evin belirli bir odasıyla sınırlıydı. Akşamınızı MSN Messenger veya Dragon Ball Z Wiki'de harcamak istiyorsanız, sabit bir monitörün önüne oturup orada tüm utanç verici işlerinizi yapmanız gerekiyordu.

 

Zamanda ileri giderek şimdiye gelelim: Akıllı telefonlar sayesinde istediğim zaman Dragon Ball Z Wiki'sine bakabilirim. Aslında, bir tahminde bulunmam gerekirse, bu makalenin yazımını bitirmeden önce telefonumu muhtemelen 5 ila 10 kez kontrol edeceğim. 2005'te internet bağımlısıysam mevcut davranışıma ne dersiniz bilmiyorum. Süper bağımlılık mı? Takıntı mı?

 

Sanırım gelinen noktada buna "21. yüzyıl dünyasında yaşamak" diyebilirsiniz, çünkü her zaman çevrimiçi olmaya yönelik dürtüsel ihtiyacımı, ironik bir şekilde annem de dahil olmak üzere (Bu doğru çocuklar, onu yakaladık), gezegendeki hemen hemen herkesle paylaşıyorum. O halde asıl soru şu: Kolektif internet bağımlılığımız ne kadar zararlı? Elon Musk sayesinde bir cevabımız olabilir.

 

Tesla'nın saygın CEO'su ve Twitter'ın yok edicisi, gezegenin en ücra köşelerinde bile yüksek hızlı internete erişilmesine imkan tanıyan Starlink uydu sistemi aracılığıyla yarı izole bir Amazon kabilesinin internete bağlanmasını sağladı. Marubo kabilesi, kolektif insan bilgisi havuzumuzun harikalarının tadını çıkararak son dokuz ayı geçirdi ve sonuçlar... tahmin edilebilir oldu.

 

New York Times'ın konuyla ilgili haberine göre, kabilenin üyeleri sosyal medya ve pornografiye hızlıca bağımlı oldu ve günlerinin çoğunu hamaklarında tembellik edip video izleyerek ve şiddetli video oyunları oynayarak geçirdi. Özellikle gençler telefonlarıyla o kadar meşgul hale geldi ki, bu durum kabilenin avlanma ve balık tutma rutinlerini riske attı. Bu faaliyetlerin toplumun hayatta kalması için kritik önemde olduğunu da hatırlatmak lazım.

 

Bu olaya, düzensiz internet kullanımının tehlikeleri hakkındaki bir vaka çalışması olarak bakıldığında sonuçlar çok çarpıcı. Kedi videolarının ve sert pornografinin cazibesi, bir yıldan kısa süre içinde topluluğu bir virüs gibi sararak kabilenin alışkanlıklarını ve davranışlarını tamamen değiştirdi. Hazırlıksız yakalandıkları için bu kadar derinden etkilendiklerini söyleyen bir argüman var ama dürüst olmak gerekirse, onların Reddit sonrası toplumu bizimkilerden ne kadar farklı?

 

Beni yanlış anlamayın, kesinlikle bazı faydaları oldu. Starlink sistemini Marubo'ya getirmenin temel amacı, acil durumlarda dış dünya ve birbirleriyle iletişim kurabilmelerini sağlamaktı. Ne kadar makine kırıcı olursanız olun bu iyi bir fikirdir. Ayrıca çoğu gün internetlerini yalnızca sabahları ve akşamları açık tutuyorlar (Gerçi pazar günleri hiçbir kısıtlama yok). Bu da durumu, kendi yeniyetmeliğimdeki yarı sınırlı çevrimiçi dünya erişimiyle ilgili deneyimlerime biraz daha yaklaştırıyor.

 

Ancak genel olarak (web sitesi değil, yer olan) Amazon'da (yer değil, web sitesi olan) Amazon'a erişim sağlamak biraz felaketle sonuçlandı. Cebinizdeki küçük kutunun davranışlarınızı gerçekte ne kadar etkilediğini düşünmeye yetecek kadar.

 

 

Gerçek hikaye: 2016'ya kadar bir akıllı telefon almadım, ben aldığımda hayatımdaki çoğu kişide zaten vardı. Sadece bir hipster olmakla kalmıyordum. Bağlı kalacağım bir telefon sözleşmesini 26 yaşına kadar gerçekten karşılayamıyordum. Bu yüzden düğmelerin yarısı eksik olan, eski bir ikinci el, kullandıkça ödeme yapılan Nokia'yı o yaşa kadar kullandım. Bir gece dışarıya çıktığımızda telefonlarına yapışan ya da sohbetin ortasında bildirimlerini kontrol eden arkadaşlarıma çok sinirlendiğimi hatırladığım gibi, kendi telefonumu alır almaz onlardan birine ne çabuk dönüştüğümü de anımsıyorum.

 

Telefon ve internet "bağımlılığı" hakkında espri yapıyoruz, ancak belki de şakayı bırakıp nasıl gerçek bağımlılık gibi çalıştığını incelemeye başlamamız gerekiyor. Özellikle gençler için, günde 24 saat boyunca anında memnuniyet verebilecek bir cihaza erişebilmek iyi bir fikir olmayabilir. Marubo bile çalışma saatlerinde kendi cihazlarını kapatma konusunda sağduyuluydu.

 

Dürüst olmak gerekirse, başka herhangi bir şeyi yapabilmemiz bir mucize. Çıplak kişilere bakarak ya da insanların düştüğü gif'leri izleyerek hamakta uzanabilecekken neden çalışayım ki? WhatsApp daha komik veya daha akıllıca bir yanıt düşünmem için bana zaman tanırken neden insanlarla yüz yüze konuşayım? Neden hayat, tam orada telefon varken?

 

Bu makaleyi yazmayı bitirene kadar telefonumu 12 kez kontrol ettiğimi söylemekten utansam da diğer yandan yazmayı bitirdim de. Belki de bizim için hâlâ umut vardır.

 

Independent Türkçe için çeviren: Eren Umurbilir

 

KAYNAK: www.indyturk.com/node/730601/yazarlar

                https://www.independent.co.uk/voices

 

 

Özet
:
İndependent'ten Ryan Coogan tarafından kaleme alınan yazıda internet bağımlılığının ve her yerden kolay ulaşılabilir olmasının kişiyi ve toplumu nasıl dumura uğrattığını anlatıyor. Ülkemizde de insanımızı ve özellikle gençlerimizi gittikçe bağımlı hale getiren bu olguya dikkat çekmek adına makaleyi okuyucularımız için alıntıladık.
Resim
Türkçe
X