İsrail, M.Deif'i vuracağız diye El-Mavasi kampına 4 adet 2 tonluk bomba atmış

WSJ, İsrail'in daha önce güvenli bölge olarak ilan ettiği El-Mawasi bölgesine İzzeddin El-Kassam Lideri M.Deif'i hedef almak için gerçekleştirdiğini iddia ettiği ve 100 civarında kişinin şehit, 300 civarının da yaralandığı katliamın detayları ile ilgili İsrail ve ABD askeri uzmanlardan alınmış bilgilerin derlendiği bir makale yayınladı. Makalede kullanılan dil, her ne kadar bombalama sonucunda yaşanan katliam ve yıkıma değinse de daha çok İsrail'in bu tür saldırılarda adeta bunu yapmak zorunda kalmış olabileceği gibi bir etki/imaj bırakmak istiyor diye düşündürdü.

Yazıdan geniş bir özeti tercümesiyle dikkatlerinize sunuyoruz. Yazının orijinaline aşağıda verilen linkten ulaşılabilir:

TEL AVİV-İsrail, Hamas'ın en üst düzey askeri lideri Muhammed Deif'i öldürmeyi defalarca denedi ve başaramadı. Operasyon hakkında bilgi sahibi olan kişiler, Deif'in Gazze'nin güneyinde bir yerleşkede saklandığına dair istihbarat alınca İsrail'in ezici bir güçle saldırdığını ve yerleşkeyi 2.000 kiloluk sekiz bombayla vurduğunu söylediler.

Hassas güdümlü mühimmatın patlama gücü hedefi için için yanan bir kratere dönüştürdü. Filistinli yetkililer, bir market, bir su kaynağı ve yerinden edilmiş sivillere hizmet veren bir aşevine ev sahipliği yapan yerleşkenin çevresindeki bölgede çok sayıda Filistinlinin öldüğünü ve yüzlercesinin yaralandığını söyledi.

İsrailli askeri yetkililer bombaların Cumartesi günü saat 10:30 civarında patladığını söyledi. O sırada yaklaşık 100 metre uzakta olduğunu söyleyen Mahmud Ebu Amer, olay yerini "ateşten bir kemer gibi" olarak tanımladı ve "İnsanların önüme düştüğünü gördüm" dedi. Diğerleri ise bir şarapnel yağmurunu tarif etti.

İsrail ordusu, Hamas tarafından kullanılan ve militanlar tarafından yönetilen çitlerle çevrili bir yerleşkeye saldırdığını ve sivil kayıpları sınırlamak için önlemler aldığını ileri sürdü. Bölgenin sivillerle çevrili olduğunu kabul eden İsrail ordusu, sivil kayıpların sorumluluğunun sivillerin arasına saklanmaya çalışan Deif ve savaşçılarına ait olduğunu söyledi.

İsrail ordusu, Hamas'ın Han Yunus tugayının komutanı Rafa Salama'nın da saldırıda öldüğünü söyledi. Yetkililer hala Deif'in ölüp ölmediğini değerlendiriyor ancak öldüğünden neredeyse emin olduklarını söylüyorlar. Bölge sakinleri başka birkaç Hamas üyesinin de öldürüldüğünü söyledi.

Bir askeri yetkili, İsrail istihbaratının yerleşkeyi izlediğini çünkü Salama'nın burayı bir süredir kullandığını söyledi. Yetkili, " çok çok kesin" istihbarat Deif'in orada olduğunu gösterdiğinde saldırının başlatıldığını söyledi. Yetkililer, Deif'in 7 Ekim'de İsrail'e düzenlenen ve 1,200 kişinin ölümüne yol açan saldırılarda kilit rol oynadığını iddia ediyorlar.

Ordu planları emir komuta zinciri içinde Başbakan Benjamin Netanyahu'ya kadar iletti ve F-35 jetlerine büyük bombalar yüklendi.

Başkan Biden bu ilkbaharda İsrail'e 2,000 kiloluk bomba sevkiyatını sivil alanlarda kullanılmasının uygun olmadığını savunarak askıya almıştı. Yönetim kısa bir süre önce aynı zamanda askıya alınmış olan 500 kiloluk bombaların sevkiyatına başladı.

Hamas, Deif'in saldırıda ölmediğini söyledi ve hedefin kendisi olduğunu reddederek İsrail'in onlarca sivilin öldüğü bir patlama için bahaneler uydurduğunu söyledi.

Yerleşkenin yakınındaki bir kampta yaşayan sağlık görevlisi Baha Ebu Rukba, alışılmadık, kulakları sağır eden bir ıslık sesi duyduğunu ve bunun bir füze olduğunu düşündüğünü söyledi.

Mühimmatlar geçip giderken telefonuyla çekim yapmaya başladığını ve ardından art arda patlamalar olduğunu söyledi. Bölgeye şarapnel parçaları yağdığını ve havayı duman kapladığını söyledi. Ebu Rukba ve bir arkadaşı ilk yardım sağlamak ve ailesini kontrol etmek için saldırı bölgesine koşmuş.

Ebu Rukba "Olay yerini mezbaha gibi bulduk" dedi. Arkadaşının ailesi bazı yaralar almış ama hayatta kalmış. "Bu gerçekten bir mucize" dedi.

Gazze sağlık yetkilileri 90'dan fazla kişinin öldüğünü ve aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu 300 kişinin yaralandığını açıkladı.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Ajansı'nın Gazze'deki direktörü Scott Anderson, Han Yunus kentindeki Nasser Tıp Kompleksi'ni ziyaret etti ve yer olmadığı için yerde yatan hastalar, ampute olanlar dahil yaralı çocuklar ve ekipman eksikliği ile karşılaştığını söyledi.

Hastaneden gönderdiği mesajda "Gazze'de geçirdiğim dokuz ay boyunca gördüğüm en korkunç sahnelerden bazılarına tanık oldum" dedi.

İsrail bu bölgeyi insani yardım bölgesi olarak belirlemiş ve daha önceki tahliye emirlerinde sivillerin buraya gitmelerini söylemişti.

Patlamalar, bir zamanlar ormanlık bir alanda yer alan yerleşkenin bulunduğu yerde büyük kraterler bıraktı. ABD Hava Kuvvetleri'nden emekli kıdemli hedefleme uzmanı Wes Bryant, olay yerinden alınan görüntülerin birden fazla 2.000 kiloluk bomba kullanıldığını gösterdiğini söyledi.

Bryant, yüksek değerli hedeflerin her vuruş yerinde iki bombayla vurulmasının alışılmadık bir durum olmadığını söyledi. İsrail hava kuvvetlerinin muhtemelen tüm alanın yok edildiğinden ve hedeflerin nerede olurlarsa olsunlar öldürüldüğünden emin olmak için yerleşkede birden fazla noktayı vurmayı hedeflemiş olabileceğini söyledi.

"Hedefleme açısından bakıldığında, çok yönlü ve yaygın bir hedef alanı belirlenmiş, daha önce görülmemiş bir şey değil" dedi. " Onlar olaya "bu adamın gitmesine izin vermeyeceğiz" şeklinde bakmış gibi görünüyorlar."

İsrail ordusunun Gazze bölümünün eski komutan yardımcısı olan ve daha önceki suikastlarda da çalışmış, aynı zamanda bir İsrail genelkurmay başkanının özel kalem müdürlüğünü de yapmış Amir Avivi, hava kuvvetlerindeki uzmanların her iki adamı da eldeki en güçlü ve isabetli araçlarla nasıl öldüreceklerine dair bir plan üzerinde hemen çalışmaya başladıklarını söyledi.

Avivi, mühimmata karar veren hava kuvvetleri ekibinin hangi silahların kullanıldığına bağlı olarak Deif'in hayatta kalma olasılığını hesaplayacağını söyledi.  Saldırı hakkında ordu tarafından bilgilendirilen Avivi, "Soru, istediğiniz olasılığın ne olduğudur; %40 mı, %50 mi yoksa %100 mü?" dedi. "Elbette bu, sivillerin zarar görmesi ihtimali göze alınarak ele alınıyor." Sürecin, savaş odasında oturan avukatların katılımı da dahil olmak üzere sadece dakikalar alabileceğini söyledi.  Netanyahu'nun saldırıyı gerçekleştirme kararını vermesinin ardından, isabet oranlarını arttırmak için JDAM güdüm kitleriyle donatılan bombalar yola çıktı.  Avivi, İsrail'in Hamas'ın askeri kanadına komuta eden ve 2000'li yılların başında başa geçmesinden bu yana Hamas'ı isyancı bir milis gücünden yetenekli bir savaş gücüne dönüştürmekle tanınan Deif'i sekizinci kez öldürmeye çalıştığını söyledi.

İsrail'in tehdit listesinde Hamas'ın Gazze şefi Yahya Sinvar'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.

İsrail bu saldırıda 2000Kğ’lık büyük bombaları seçti. Avivi kullanılan büyük bombaların sayısı hakkında "Bu oldukça sıra dışı" dedi. "Kesinlikle çok büyük ve sıra dışı bir bomba." Eski bir ABD Hava Kuvvetleri hedefleme uzmanı olan Bryant, her bir etki alanının neredeyse aynı anda en az iki bombayla vurulduğunu, bunlardan birinin fünyesinin çok gecikmeli, diğerinin ise yüksek derecede yıkım sağlarken patlama yarıçapını kontrol etmek için daha az gecikmeli olduğunu söyledi. "Özellikle gecikmeli olarak sadece bir tane atsaydınız, çok daha fazla moloz görürdünüz" dedi. Bunun yerine bölge buhar olup uçtu.

Bryant, bu tür şiddetli patlamaların cesetlerin kimliğini belirlemeyi zorlaştırdığını, müfettişlerin DNA veya cep telefonu gibi kişisel eşyaları aramasını gerektirdiğini söyledi. Avivi, "Bulunacak bir ceset olduğundan emin değilim" dedi.

YAZARLAR:  Dov Lieber, Fatima AbdulKarim ve Lara Seligman

KAYNAK: https://www.wsj.com/