Suriye ordusu nasıl çarçabuk devre dışı kaldı?
Dört yıl boyunca Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ordusu Suriye'deki iç savaşı büyük ölçüde kazanmış gibi görünüyordu.
Bölgesel ve uluslararası aktörler çatışmanın genel olarak sona erdiğine inanarak Suriye hükümetiyle yeniden bağlar kuruyor, Suriye ve Rus güçleri zaman zaman kuzeybatıda isyancıların elindeki bölgeleri hedef alıyordu.
Seyahat vlogger'ları turizmi teşvik etmek için düzenli olarak Şam, Halep ve diğer bölgelere gezilere davet edilirken, hükümetin başlıca endişesi İsrail'in ülkedeki İran ve Hizbullah mevzilerine ve figürlerine yönelik artan saldırılarıydı.
Tüm bu dikkatle dengelenmiş göreceli sükûnet, Suriye ordusunun görünüşte ezilmiş ve güçsüz bir halde, sürpriz bir isyancı saldırısının ardından bir hafta içinde Halep ve Hama gibi büyük şehirleri kaybetmesiyle ve ardından Şam'ın ele geçirilmesi ile çöktü.
İsyancılar bazı bölgelerde hükümet güçleriyle şiddetli çatışmalara girmiş ve bazı direnişlerle karşılaşmış olsalar da ilerleyişleri nispeten sorunsuz oldu.
'Artık var olmayan' bir koalisyon
Rusya, İran, Lübnan Hizbullahı ve diğer grupların yardımıyla Esad, ülkesinin 13 yıllık iç savaşının ilk birkaç yılında hükümetinin kaybettiği bazı kilit bölgeleri geri almayı başarmıştı.
Ancak müttefiklerinin başka krizlerle meşgul olması, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ve Hizbullah'ın İsrail'le savaşında ağır kayıplar vermesi nedeniyle Suriye ordusu kendi savaşında büyük ölçüde yalnız kaldı.
İsyancıların Suriye'nin kuzeyindeki saldırılarını, Hizbullah ile İsrail arasında kırılgan bir ateşkesin yürürlüğe girdiği gün başlatmaları dikkat çekicidir.
“Beyrut'taki Malcolm H Kerr Carnegie Ortadoğu Merkezi'nde yerleşik olmayan araştırmacı Armenak Tokmajyan Middle East Eye'a verdiği demeçte, “Savaşın başlarında hükümet güçleri olarak adlandırılan güçler, orduyu, ek savaşçılar toplayan genişletilmiş güvenlik birimlerini, yardımcı güçleri, Hizbullah'ı, İran yanlısı yabancı milisleri, [İran Devrim Muhafızları] danışmanlarını ve Rusya'nın hava desteğini içeren yamalı bir koalisyondu.
“Bugün bu koalisyon artık yok. Rejimin muhalefetin ilerleyen güçlerine karşı koyamamasının muhtemel açıklaması da bu.”
Bu arada Financial Times'ın haberine göre isyancı güçler, özellikle de Hey'et Tahrir el Şam (HTŞ) tarafından yönetilenler, bazı rakip isyancı grupların yanı sıra Suriye ordusundan ayrılanları, yabancı İslamcı savaşçıları ve HTŞ'nin ideolojisini paylaşmayan isyancıları bünyelerine katabilmiş görünüyor.
ABD'nin desteğiyle başlangıçta Esad hükümetine karşı isyancıları güçlendirmeye çalışan Türkiye ve bazı Arap ülkelerinden yıllar boyunca Suriye'ye silah sevkiyatı yapıldığı için HTŞ temel silahları da kolayca temin edebildi.
Tokmayjan'a göre tüm bunlar, Suriye hükümeti ve müttefikleri Kazakistan'ın başkenti Astana'da yapılan ve Rusya, İran ve Türkiye tarafından desteklenen anlaşmaların sağlam kalacağını umarken gerçekleşti.
BM himayesinde, bazı isyancı gruplarla hükümet arasında dolaylı görüşmelerden oluşan anlaşmalar, gerilimi azaltma yoluyla siyasi bir çözüme ulaşmayı amaçlıyordu. Bazıları bu anlaşmaları tek taraflı olmakla eleştirdi, zira hükümet görüşmelerin devam edeceğini umarken birçok kez şartları ihlal etmekle suçlandı.
Tokmayjan “Yanıldılar” dedi. “Sahadaki basit gerçek, rejimin gerekli savaş kapasitesinden yoksun olduğu ve müttefiklerinden gelen asgari desteğin de buna eklendiğiydi.”
Örgütlü gruplar, drone savaşı
Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas, birliklerinin Hama'dan çekilmesinin ardından yaptığı açıklamada “Hama'da bugün yaşananlar geçici bir taktik önlemdir ve güçlerimiz hala kentin çevresinde bulunmaktadır” demişti.
Abbas, isyancı güçlerin sahadaki durumla ilgili olarak “kaos ve yanlış bilgi” yaymaya çalıştığını söyledi ve vatandaşları bunlara inanmamaları konusunda da uyarmıştı.
Syria Report Genel Yayın Yönetmeni Jihad Yazigi, “Ordunun çöküşü, Suriye devlet kurumlarındaki daha genel bir çöküşün yansımasıdır” dedi.
Suriye'nin yıllardır süren ekonomik krizi, artan baskılar ve süregelen istikrarsızlık, hükümetin kontrolündeki bölgelerde genel bir moral ve organizasyon eksikliğine katkıda bulunmuş olabilir.
Yazigi, “Rejim bölgelerinde işlerin sadece iyiye gitmediğine değil, aynı zamanda iyiye gitme ihtimalinin de olmadığına dair derin bir his vardı” diye ekledi.
Savaş alanında yaşanan kaosun ortasında Esad, uzmanlara göre ordunun moralini yükseltmek amacıyla muvazzaf askerlerin maaşlarına yüzde 50 zam yapacağını söylemişti.
Yazigi, “Ordunun moralindeki çöküşün Suriye'yi izleyen herkes tarafından çok iyi görülen ve anlaşılan bir şey olduğu açık” dedi.
Tokmayjan ise bunun aksine “HTŞ liderliğindeki koalisyonun iyi organize olmuş ve hazırlıklı göründüğünü” söyledi.
Grup yerel olarak üretilen bazı insansız hava araçlarını bile kullanmış ve bu da savaşın dengesini kendi lehlerine çevirmeye katkıda bulunmuş olabilir.
Kriz Grubu Irak, Suriye ve Lübnan Proje Direktörü Heiko Wimmen, Suriye ordusunun isyancılar tarafından kullanılan bu tür “savaş ve yeniliklere” hazırlıklı olmayabileceğini söyledi.
KAYNAK: https://www.middleeasteye.net/