Suriye'nin 2026 sonuna kadar İsrail'i tanıyacağı iddiası

 

 

 

 

İngiltere'nin Özbekistan Büyükelçisi olduğu dönemde (2002-2004), Kerimov yönetiminin bu ülkedeki insan hakları ihlallerini ifşa eden, üstlerine işkence altında istihbarat elde etmenin ahlaki ve yasal olarak yanlış olduğunu ve MI6 ve CIA tarafından Özbek hükümetinden alınan istihbaratın işkence yoluyla elde edildiği için güvenilmez olduğunu belirten resmi yazılı şikayetlerde bulunan ve bu nedenlerle Britanya Dış İşleri Bakanlığı'nca görevinden uzaklaştırılan aktivist-diplomat Craig Murray, kişisel bloğunda yayınladığı bir yazıda Suriye'nin yeni liderinin İngilizlere 2026 yılı sonuna kadar İsrail'le normalleşmeyi ve karşılıklı elçilikler açılmasını planladığını iddia etti.

 

Murray'ın konuyla ilgili yazdıkları şöyle:

 

İngiliz diplomatik bir kaynak bana “Başkan” El Colani'nin, nam-ı diğer El Şaraa'nın, Suriye'nin 2026 yılı sonuna kadar İsrail'le “ilişkileri normalleştireceği”, İsrail Devleti'ni tanıyacağı ve büyükelçi değişimi yapacağı konusunda İngiltere'ye güvence verdiğini söyledi. Bu, Batı'nın önemli miktarda mali desteği ve Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması karşılığında yapılan bir anlaşmanın parçası olacak.

 

İsrail işgal güçlerinin Suriye'den çekilmesinin anlaşmanın bir parçası olup olmadığını sordum ve kaynağımın söylediğine göre bu sorunun her iki tarafça da gündeme getirilmemiş olması şaşırtıcı. İngiltere bunu Suriye ve İsrail arasındaki ikili bir mesele olarak görüyor ve El Colani de İsrail'in çekilmesine öncelik veriyor gibi görünmüyor.

 

Ayrıca Avrupa Birliği Dış Eylem Servisi (EEAS) ve Uluslararası Ortaklıklar Genel Müdürlüğü'nün, El Colani'nin Suriye bakanlar kurulunun, 17 Mart'ta Brüksel'de düzenlenen AB Taahhüt Konferansı'nda “dışişleri bakanı” El Şibani aracılığıyla verdiği, özellikle Alevi ve Hıristiyan toplulukları ve kadın bakanları da içeren kapsayıcı bir hükümet kurma sözünü yerine getirmesi gerektiğine karar verdiği ifade ediliyor.

 

Konferansta yarısı AB'den olmak üzere Suriye'ye 5.5 milyar Avro hibe ve kredi taahhüdünde bulunuldu. Kapsayıcı bir hükümet şartı AB tarafından kamuoyuna yapılan açıklamalarda da vurgulanmıştı.

 

Ardından 27 Mart'ta El Colani 24 bakandan oluşan “kapsayıcı” kabinesini açıkladı. Maliye, İçişleri, Savunma, Dışişleri gibi tüm kilit görevlerde 21 Sünni erkek bulunuyor. Sadece bir kadın var ve o da bir Hıristiyan (ve Kanadalı). Hepsi küçük bakanlıklarda olmak üzere üç azınlık temsilcisi var - bir Hıristiyan, bir Alevi, bir Dürzi. Hiç Şii temsilci yok. Sünni bakanlardan biri Kürt.

 

Eminim siz de AB gibi bu resme baktığınızda hemen “oh ne güzel, çeşitlilik içeren bir kabine” diye düşünüyorsunuzdur.

 

Her ne kadar ABD bunun “kapsayıcı” bir hükümet olduğunu düşünüyorsa da bence bu aslında bir maskaralıktır. Brüksel'de kapsayıcı bir hükümetin gerekliliği konusunda en çok konuşan kişi Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'tu; ancak Baerbock, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ve Dış İlişkiler Başkanı Kaja Kallas'la birlikte bir kadın üçlüsünden biri olarak El Colani'nin kabinesinin kabul edilebilir olduğunda ısrar etti.

 

Elbette El Colani'nin İsrail'e sıcak mesajlar veren duruşu diğer tüm hususların önüne geçiyor.

 

Bu durum AB Dış İlişkiler Servisi çalışanları arasında büyük bir huzursuzluğa neden oldu ve özellikle von der Leyen'in bariz İsrail yanlısı gündemi karşısında büyük bir hoşnutsuzluk var. Gazze'deki soykırımın yanı sıra Suriye'deki azınlıklara yönelik katliamların görmezden gelinmesi, hem AB'de hem de Birleşik Krallık'ta eski departmanım olan Dışişleri ve Kalkınma Ofisi'nde gerçek bir endişeye neden oluyor.

 

Çeçen, Özbek ve Uygur militanlar şimdilik zaferin ganimetinden çok memnunlar ancak İsrail'i tanıma fikrine sıcak bakmayabilirler.

 

El Colani ve Batı desteğiyle kurulan yeni rejimin, El Colani'nin en fanatik destekçilerinin ortadan kaldırılacağı uzun bıçaklar gecesi (30 Haziran ile 2 Temmuz 1934 arasında Nazi Almanyası'nda yapılan bir tasfiyeyi kastediyor) gelene kadar ücretli ordularını güçlendirmek için bir oyun oynadığından şüpheleniyorum. Ancak bu sadece benim onun bir sonraki en pratik adımına ilişkin okumam. Aksi takdirde radikal İslamcı bir anlayış ile ABD/İsrail kuklası bir rolün nasıl uzlaştırılabileceğini anlamıyorum.

 

Anlaşılan bu oyun henüz bitmedi.

 

 

KAYNAK: 1. https://www.craigmurray.org.uk/

                 2. https://harici.com.tr/
 

Özet
:
İngiliz diplomatik bir kaynak bana “Başkan” El Colani'nin, nam-ı diğer El Şaraa'nın, Suriye'nin 2026 yılı sonuna kadar İsrail'le “ilişkileri normalleştireceği”, İsrail Devleti'ni tanıyacağı ve büyükelçi değişimi yapacağı konusunda İngiltere'ye güvence verdiğini söyledi.
Resim
Türkçe
X