Uyuşturucu kullanımında Türkiye ne durumda?

 

 

 

DW Türkçe Servisi'nden Ece Çelik, Gazeteci Cengiz Erdinç'in 20 yıl önce yazıp yeni verilerle güncellediği ve yeniden basılan "Overdose Türkiye: Narkoelitlerden Mafyaya Uyuşturucunun Yüz Yıllık İstilası" isimli kitabı üzerinden Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucudan dolayı ölüm oranları inceledi.

 

Gazeteci Cengiz Erdinç, 20 yıl sonra yeni verilerle güncellediği ve yeniden basılan "Overdose Türkiye: Narkoelitlerden Mafyaya Uyuşturucunun Yüz Yıllık İstilası" isimli kitabında eroin, metamfetamin, kokain ecstasy gibi uyuşturucu maddelerinin kullanımının Türkiye'de arttığını ortaya koydu. Yeşilay, İçişleri Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi adli tıp enstitülerinin iş birliğiyle 62 ilin kanalizasyon şebekesinde yapılan Atık Su Analizi'nin 2020-2021 verilerine dayanarak Türkiye'nin uyuşturucu haritasını çıkaran Erdinç madde bağımlığının yayılma hızının dikkat çekici düzeyde olduğunu söylüyor.

 

2017 rekor ölümlerin yaşandığı sene

 

DW Türkçe'ye konuşan Erdinç, ilk baskısı 2004 yılında yayımlanan ve uyuşturucunun Türkiye'deki 100 yıllık yolculuğunu anlatan kitabı 1996 yılında büyük can kayıplarına yol açan "eroin dalgasının" ardından yazmaya başladığını dile getiriyor. Kitabın yayımlandığı 2004 tarihinden itibaren uyuşturucuya ilişkin suçlar ve bağımlılık kayıtlarıyla ilgili verileri takip etmeye devam eden Erdinç, Türkiye'nin uyuşturucu ticareti ve kullanımı ile ilgili durumun günden güne kötüye gittiğini söylüyor.

 

2012 yılını dikkat çekici bir yıl olarak tanımlayan Erdinç, "2012 bağımlılık kayıtlarının birkaç yıl öncesine göre ikiye katlandığı ve tedavi başvurularının 200 bine dayandığı bir sene" diyor.

 

2017'nin uyuşturucu kaynaklı ölümlerde zirve bir yıl olduğunu vurgulayan Erdinç bu ölümlerin yaklaşık üçte birinin bonzai kaynaklı olduğunu söylüyor.

 

İçişleri Bakanlığının yayımladığı verilere göre 2017 yılında 941 kişi uyuşturucu kaynaklı nedenlerle hayatını kaybetti.

 

Uyuşturucunun en çok kullanıldığı iller

 

Uyuşturucu alanında verilere ulaşmanın oldukça zor olduğunun altını çizen Erdinç resmi kurumların 2016 yılından itibaren kanalizasyon analizi yaptığını duyduğunu ancak konuya ilişkin hiçbir veri açıklanmamasının dikkatini çektiğini anlatıyor. Gazetecilik yöntemleriyle verilere ulaşan Erdinç bu verilerle Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) hazırladığı suç işlenen illere ve suç türlerine göre ceza ve infaz kurumlarına gelen hükümlüler istatistiği ile karşılaştırmaya karar vermiş. "2020 yılına kadar gelen 14 yıllık verilerde uyuşturucu imalat ve ticareti ile kullanım suçları illere göre görülüyordu. Bunu yetişkin nüfusa oranladığımda 2020 ve 2021 yıllarına ait atık su analiziyle çakışan bir manzara ortaya çıktı" ifadelerini kullanan Erdinç, atık su analizinde kimi illerde kimi maddelerin ilk sırada olduğunu tespit ettiğini söylüyor.

 

Bu illerin aynı zamanda uyuşturucu kullanmak, imalat ve ticaretini yapmak suçlarından hüküm giymiş mahkûmların da en çok bulunduğu iller olduğunu belirleyen Erdinç, "Burada dikkatimi çeken uyuşturucu yoğunluğu ile organize suç arasındaki ilişki, bu illerde aynı zamanda yoğun bir organize suç faaliyetinin de gözleniyor olması. Bu narkotik ticareti ile organize suçun iç içe girdiğini gösteriyor ki geçmişte de bu bağlantı vardı" ifadelerini kullanıyor.

 

Atık su analizine göre 2020-2021 yıllarında eroinde Isparta, Denizli ve Edirne ilk üç sırada yer alıyor. Ecstasy'de Karaman, metamfetaminde Aydın ilk sırada bulunuyor. Esrar kullanımında ise Adıyaman kişi başı 13,287 miligramla bütün büyük şehirlerin önünde gözüküyor.

 

Hollanda-Karaman bağlantısı

 

Erdinç, elde ettiği verilerle ilgili dikkat çekici bir bağlantı fark ettiğini belirtiyor. Buna göre, Karaman'da kişi başı 77 miligram ecstasy tüketiliyor, komşusu Konya ise en çok ecstacy'nin tüketildiği üçüncü şehir. Konya aynı zamanda 2019-2020 verilerine göre de en çok ecstasy kullanılan şehir olarak kaydedilmiş. Ecstasy üretiminde en önemli ülkenin Hollanda olduğunu söyleyen Erdinç Hollanda'da yaşayan 500 bin Türkiye kökenli göçmenin yüzde 11'inin Karamanlı olduğuna dikkat çekiyor.

 

"Önce arz ediliyor, sonra pazarı oluşuyor"

 

Yaygın bir pazarlama ağı olduğunu, özellikle metamfetamin gibi yeni uyuşturucuların Anadolu'da hızla yayıldığını söyleyen Erdinç, "Örneğin metamfetaminde polis kayıtlarına baktığınızda önce imalat ve ticaret vakalarının arttığını ancak bir süre sonra kullanım vakalarının oran olarak onu geride bıraktığı bir süreç olduğunu görüyorsunuz. Yani önce arz ediliyor, sonra pazarı oluşuyor" diyor.  Türkiye'nin henüz bir "narko devlet" haline gelmediğini ifade eden Erdinç, "yasaların yetersiz olduğunu, kollukta zaaflar olduğunu ve suç gelirlerini önlemede yetersiz kalındığını" savunuyor. 

 

Metamfetamin kaynaklı ölümler arttı

 

İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 2020 yılında 314 kişi doğrudan madde bağımlılığı sebebiyle hayatını kaybetti. Bunların yüzde 36'sı eroine, yüzde 31'i metamfetamine yüzde 29'u ecstasy'e bağlı olarak öldü.

 

2021 yılında ölüm sayısı 270'e düştü. Ancak bu kez ölümlerin yüzde 46'sı metamfetamin, yüzde 28'i eroin yüzde 25'i ecstasy sebebiyle gerçekleşti.

 

2022 yılında ise 246 doğrudan madde bağlantılı ölüm meydana gelirken metamfetamine bağlı ölümlerin sayısı yine artmış ölümlerin yüzde 56'sı metamfetamin, yüzde 27'si eroin, yüzde 18'i ecstasy'e bağlı olarak hayatını kaybetti.

 

Türkiye'de aşırı doz uyuşturucudan kaynaklı ölümlerin rekor kırdığı 2017 yılında metamfetamin kaynaklı ölümler yüzde 7 iken 2022 yılında bu oran yüzde 56'ya yükseldi.

 

Peki neden metamfetamin kullanımında artış oldu? Cengiz Erdinç bu sorunun yanıtıyla ilgili birkaç iddia olduğunu ancak devletin yetkili kurumlarının mutlaka konuyla ilgili geniş çalışma yapması gerektiğini söylüyor: "Belli iş kollarında çalışan insanları bu maddeyi alırlarsa daha uzun süreler çalışabileceklerine dair yanıltıyorlar. Bu sebepten metamfetamin bağımlılığının arttığına yönelik iddialar var. Kullanan kişilerin diğer uyuşturuculara göre daha ucuz fiyata ulaşabilmesi de metamfetaminin yaygınlaşmasındaki önemli sebeplerden biri."

 

Europol ve Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme MerkeZİ (EMCDDA) tarafından hazırlanan ve Mart 2024'te yayımlanan "AB Uyuşturucu Piyasaları Raporu" Avrupa'daki eroin ticareti konusunda Türkiye merkezli suç şebekelerinin hakimiyetinin devam ettiğini ortaya koydu. Rapora göre Avrupa'da kullanılan eroinin ana kaynağı Afganistan ancak eroinin AB ülkelerine ulaşmasında Türkiye hâlâ önemli bir geçiş noktası. Raporda yer alan bilgilere göre AB'ye yönelik eroin kaçakçılığı giderek artan oranda deniz yollarına, konteyner trafiğine ve Türkiye'den kalkan feribotlara dayanıyor.

 

 

 

KAYNAK https://www.dw.com/tr/

 

Özet
:
DW Türkçe Servisi'nden Ece Çelik, Gazeteci Cengiz Erdinç'in 20 yıl önce yazıp yeni verilerle güncellediği ve yeniden basılan "Overdose Türkiye: Narkoelitlerden Mafyaya Uyuşturucunun Yüz Yıllık İstilası" isimli kitabı üzerinden Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucudan dolayı ölüm oranları inceledi.
Resim
Türkçe
X